Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8999 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 9366 - Esas Yıl 2006





Mahkemesi: Ankara 13.İş MahkemesiTarih: 06.04.2006-04.05.2006No: 1184-250Davacı, yaşlılık aylığının bağlanmasından itibaren her ayın 1.gününden itibaren eksik ödenen yaşlılık farkları için fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 50.00.-YTL. alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Yerel mahkeme 04.05.2006 tarihli ek kararının miktar itibariyle kesin nitelikte olması nedeniyle tarafların temyiz dilekçelerinin reddine karar vermiş red kararının taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldığından temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Mahkemece, davacının 4447 sayılı Yasanın getirdiği yaşlılık aylığı farklarına ilişkin isteminin reddine dair karar verilmiştir. Davacının ret kararına yönelik temyiz istemi kesinlik sınırları içerisinde kaldığından bahisle ret edilmiş ise de temyiz isteminin reddine ilişkin bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.Gerçekten; Davacı fazla haklarını saklı tutarak 50,00 YTL alacağın tahsilini istemiştir. Görülmekte olan dava; konusu itibariyle kısmi bir dava olup, dava tarihi itibarıyla belli ve kesinlik arz eden bir hak ve alacağa ilişkin bulunmamaktadır. Dava konusu olan alacağın miktarı belirli olmadığından davanın reddi durumunda kesinlik sınırı altında kaldığından bahisle HUMK.’nun öngördüğü kesinlik sınırının bu davada uygulanması söz konusu olamayacağından Mahkemenin, davalının, temyiz isteminin reddine ilişkin kararı ortadan kaldırılmalı ve işin esasına girilmelidir.İşin esasına gelince;Dava, Davacının 01,01,2000 tarihinden itibaren ödenen emekli maaşları için hesap edilmesi gereken TÜFE fark alacaklarının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 50,00 YTL lik kısmının faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece istemin reddine karar verilmiştir.Dava nitelikçe 506 sayılı kanuna göre bağlanan aylığın her ay bir önceki aya göre Devlet İstatistik fiyatları indeksi artış oranı kadar artırılması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Başka bir anlatımla bağlanan yaşlılık aylıklarına uygulanan bir önceki ayın TÜFE oranının, yaşlılık aylığının ödendiği tarihten değil, aylığa hak kazandığı tarihten itibaren yapılması gerektiğinin saptanması ile kurum sataşmasının giderilmesine yöneliktir.Davacıya kurum tarafından 506 sayılı yasanın 60 ve 61. maddelerinde öngörülen koşullara sahip olması nedeniyle aynı yasanın 62. maddesi göz önünde tutularak, ay başından başlanarak yaşlılık aylığı bağlanmıştır. (Ayın) ise 30 takvim gününü içerdiği davacıya bağlanan yaşlılık aylığının 4447 sayılı yasanın EK 38. maddesi gereğince (4759 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 01.06.2002 tarihine kadar) her ay bir önceki ayın TÜFE oranında arttırılması gerekir. Arttırmanın Sosyal Sigortalar Kanunun 98. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen ödeme tarihinden değil, ayın 30 takvim gününü içerdiği kabul edilerek, her ayın birinden itibaren yapılması gerekmektedir. Dairemizin 2001/3007 Esas, 3948 Karar - 2001/3005 Esas, 3947 sayılı kararı)Mahkemenin bu hususları gözardı ederek denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıya yükletilmesine, 31.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.