MAHKEMESİ: İstanbul 8. İş MahkemesiTARİHİ: 21/01/2002NUMARASI: 189-390Davacı, Kurumca yapılan tesbitlerin ve idare para cezası ile faizlerininin yerinde bulunmadığının tesbiti ile ödeme emrininin iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, davacının Kurum müfettişince yapılan denetim sonucuna göre yapılan; işyerinin yasa kapsamına alınma işleminin iptali, S.G.un işçisi olmadığının ve prim borcu,idari para cezası ve gecikme zammı adı altında borcu bulunmadığının tespitiyle ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.Mahkemece istem gibi karar verilmiştir.506 Sayılı yasanın 130.maddesinin 4.fıkrasında “sigorta müfettişlerince tutulan tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar muteberdir” hükmüne yer verilmekte; 4857 Sayılı yasanın 92. maddesine göre de “iş hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili memurlar tarafından tutulan tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar muteberdir” denilmektedir.Dosyadaki kayıt ve belgelere göre 28.2.2000 tarihli S.G. adıyla imzalı dilekçe ile Kurum’a yapılan şikayet üzerine SSK müfettişlerince yapılan davacıya ait işyerinin denetimi sonucunda hazırlanan 25.9.2000 tarihli Kurum müfettişi raporunda, işyerinin yasa kapsamına alınması, S. G.’un işçi olarak işyerinde sigorta girişinin temini, işçi Kurum’a bildirilmediğinden, bordro ve bildirgeler Kurum’a verilmediğinden, işyeri tescili yapılmadığından davacıya 1.564.200.000 TL idari para cezası verilmesi gerekeceği hususlarının tespit edildiği, davacının Sulh Ceza Mahkemesi’nde idari para cezasına itiraz ettiği ve mahkemenin 5.7.2001 tarih 2001/617 Esas, 2001/713 Karar nolu ilamıyla itirazın reddine karar verdiği görülmüştür. Somut olayda prim ve gecikme zammı isteği ile ilgili olarak, tanık olarak dinlenen S. G.davacıya ait işyerinde çalışmadığını , şikayet dilekçesindeki imzanın kendisine ait olmadığını, okuma yazma bilmediğini beyan etmiş olduğuna göre şikayet dilekçesinin altındaki imzanın kendisine ait olup olmadığının araştırılması ve okuma yazma bilmediğini beyan eden S.G.’un müfettiş tutanağında imzasının da bulunması dikkate alınarak tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gitmek gerekir.Öte yandan davacı idari para cezasına karşı çıkarılan ödeme emrinin iptalini de talep etmiş olup mahkemece talebin kabul edilmesi hatalı olmuştur. Zira bu konuda 506 sayılı Yasa’nın 140 maddesine göre davacı tarafından Sulh Ceza Mahkemesine yapılan itiraz kesinleşmiştir. Bu nedenle bu hususa ilişkin talebin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir O halde, davalı Kurum’un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 31.5.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.