Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8899 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 11305 - Esas Yıl 2006
Mahkemesi: İstanbul 3.İş MahkemesiTarih: 14.06.2006No: 833-350Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 19.09.1983 olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davalı Kurum’un aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine. 2-Davacı vekili, davacının Kurum tarafından yurtdışı borçlanmasını ret eden 15.11.2005 tarihli kararının iptali ile yapmış olduğu yurtdışı borçlanmasının geçerli sayılması gerektiğinin tesbitine, bu borçlanma bedelinin yurda kesin dönüş yaptığı tarihteki yasal düzenleme olan 2 Dolar üzerinden bedelinin tahsili ile yurt dışında çalışmaya başladığı tarih olan 19.09.1983 tarihinin sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabulü gerektiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. 3201 sayılı Yasa’nın 3. maddesinde yer alan, kesin dönüş tarihinden itibaren iki yıl içinde başvuruda bulunma koşulunun Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmesi ve 06.08.2003 tarihinde yürürlüğü giren 4958 sayılı Yasa’nın 56. maddesi ile de 3201 sayılı Yasa’nın 3. maddesinde yapılan yeni düzenlemede süre koşulu öngörülmemiş olması karşısında süre şartına bakılmaksızın davacının yapmış olduğu yurt dışı borçlanmasının geçerli sayılmasına ilişkin karar doğrudur. Ancak, henüz borçlanma işlemi yapılmamış ve davacı da yaşlılık sigortasından faydalanmak için Kurum’a başvurmamıştır. Bu durumda, Sosyal Sigortalar Kurumu’nun da davacının sigortalılık başlangıcı konusunda bir uyuşmazlık çıkartmaması nedeniyle davacının sigortalılık başlangıç tarihinin tesbitinde hukuki yararı bulunmamaktadır. Mahkemece, davacının sigorta başlangıcının tesbiti konusundaki isteminin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi yerine yazılı şekilde bu isteminin de kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Öte yandan, dava konusu diğer bir uyuşmazlık da, yurt dışı borçlanma bedelinin kaç Dolar üzerinden hesaplanıp ödeneceği noktasında toplanmaktadır. Mahkemece, davacının yapmış olduğu yurt dışı borçlanma talebine istinaden borçlanma bedelinin yurda kesin dönüş yaptığı tarihteki yasal düzenleme olan 2 Dolar üzerinden bedelinin tahsili gerektiğinin tesbitine karar verilmiş ise de, varılan bu sonuç da usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 3201 sayılı Yasa’nın “döviz ile değerlendirme” başlığı altındaki 4. maddesine göre, sosyal güvenlik kuruluşlarınca döviz ile değerlendirilecek sürelerin her bir günü için tahakkuk ettirilecek prim, kesenek ve karşılık borcu tutarı 1 Dolardır. Dövizin cinsi ve miktarı Bakanlar Kurulu Kararı ile değiştirilebilir. Değişen miktar, tahakkuk ettirilmiş borçlarının tamamını ödememiş olanların bakiye borç sürelerine de uygulanır. Öte yandan, aynı yasanın Geçici 2. maddesine göre, 4. madde hükümlerine göre tahakkuk ettirilen borç miktarı, ödeme tarihindeki Doların Türk Lirası karşılığı esas alınarak hesap ve tahsil edilir.Somut olayda davacı, 19.09.1983-14.08.1994 tarihleri arasında Almanya’da geçen hizmetlerini 3201 sayılı Yasa’ya göre borçlanmak için davalı Kurum’a 14.11.2005 tarihinde başvurmuş, Kurum 15.11.2005 tarihli yazısıyla davacıya T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı Sigorta İşleri Genel Müdürlüğü Yurtdışı İşçi Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’nın 8-17 Genelgesi gereğince talebinin işleme konulamadığını bildirmiştir. 10.05.2005 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.04.2005 tarih ve 2005/8776 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile sosyal güvenlik kuruluşlarınca döviz ile değerlendirilecek sürelerin her bir günü için tahakkuk ettirilecek prim, kesenek ve karşılık borcu tutarı 2 Dolardan 5 Dolara yükseltilmiştir. Daha sonra 06.12.2005 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 14.11.2005 tarih ve 2005/9665 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun’un 4. maddesine göre, sosyal güvenlik kuruluşlarınca döviz ile değerlendirilecek sürelerin her bir günü için tahakkuk ettirilecek prim, kesenek ve karşılık borcu tutarı 3,5 Dolar olarak belirlenmiştir. Aynı kararda, 10.05.2005 tarihinden bu Kararnamenin yayımı tarihine kadar, bu tarihten önce veya sonra başvurulmuş olmasına bakılmaksızın 5 Dolar üzerinden borçlanma tutarını tamamen veya kısmen ödeyenlerin de bu Kararnamenin yayımı tarihinden itibaren altı ay içerisinde başvurmaları halinde 3,5 Dolar üzerinden borçlanma tutarları ve bağlanmış ise aylıklarının yeniden hesaplanacağı, fazladan alınmış olan tutarların ödeme tarihindeki Yeni Türk Lirası üzerinden iade veya mahsup edileceği bildirilmiştir. Bu durumda, mahkemece, davacının borçlanma bedelinin 2 Dolar üzerinden tahsiline ilişkin isteminin de reddi gerekirken, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı Kurum’un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 31.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.