Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8892 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21672 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.K A R A R1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,2- Dava 14.11.2009 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu % 54 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Mahkemece 04.04.2014 tarihli hesaba ilişkin bilirkişi raporunda asgari ücretin esas alınarak belirlendiği seçenekte hesaplana zarar miktarı hükme esas alınmış ise de varılan bu sonuç hatalı olmuştur. İş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle sigortalının maddi tazminatının hesaplanmasında, gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Öte yandan, gerçek ücretin ise; işçinin kıdemi ve yaptığı işin özelliği ve niteliğine göre işçiye ödenmesi gereken ücret olduğu, işyeri veya sigorta kayıtlarına geçmiş ücret olmadığı Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır.Somut olayda, iş yeri kayıtlarındaki ücretinin asgari ücret olduğu sigorta belgelerinden anlaşılmakta ise de davacı işçinin olay tarihi itibarıyla deneyimli bir enjeksiyon pres operatörü olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Hal böyle olunca bu vasıftaki bir işçinin asgari ücretle çalışmasının hayatın olağan akışına ve yaşam deneyimlerine uygun düşmeyeceği, giderek, sigorta müfettişinin asgari ücret üzerinden yapmış olduğu saptamanın gerçeği yansıtmadığı açıktır. Bu duruma göre davacının kazancının asgari ücret olduğunun kabul edilerek maddi tazminatının hesaplandığı, 04.04.2014 tarihli hesap bilirkişi raporunun 1. şıkkının karara esas alınması usul ve yasaya aykırı olmuştur. Davalı işverene ait işyerinde toplu sözleşme uygulaması olmadığından sendikanın bildirdiği ücretlerin gerçek ücretin belirlenmesinde esas alınamayacağı da olmadığı açıktır.Öte yandan; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 55. maddesinde, “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez.” hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan hesap raporunda ise davacının maddi zararından davalı şirketçe ödenen 5.294,77 TL düşülerek neticeye varıldığı anlaşılmaktadır. Yukarıda da belirtildiği üzere 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 55. maddesine göre “ifa amacı taşımayan ödemelerin” maddi tazminattan indirilemeyeceği tartışmasızdır. Somut olayda değişik tarih ve miktarlardaki bu ödemelerin hiç birisinin açıkça 21.04.2008 tarihli iş kazası nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararlar karşılığı olarak yapıldığının belirtilmemesine göre ifa amacına yönelik bir ödeme olarak kabul edilmeleri, bunun doğal neticesi olarak da hesaplanan tazminattan düşülmeleri olanağı yoktur. Hal böyle iken ifa amacı taşımayan 5.294,77 TL'nin davacının maddi zararından düşüldüğü bilirkişi raporuna itimat ile neticeye varılması da ayrıca hatalı olmuştur.Yapılacak iş; deneyimli enjeksiyon pres operatörünün asgari ücretle çalışmasının hayatın olağan akışına ve yaşam deneyimlerine uygun olup olmadığı da dikkate alınarak, ilgili meslek odasından bilinen devrede sigortalının alabileceği ücretleri sormak, benzer işyerlerinde çalışan ve emsal işi yapanların ücretlerini araştırmak suretiyle işçinin gerçek ücretini belirlemek, gerçek ücretle işçinin tazminatını yeniden hesaplatmak, sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneği ile sürekli iş göremezlik nedeniyle kurum tarafından bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin rücu edilebilir bölümünü hesaplanan bu zarardan indirmek ve davalı tarafından ifa amacı taşımadığı anlaşılan 5.294,77 TL tenzil edilmeden sonucuna göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine, 22/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.