Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8892 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 8316 - Esas Yıl 2006
MAHKEMESİ: Ankara 12. İş MahkemesiTARİHİ: 29/03/2006NUMARASI: 751-542Davacı, emekli maaşından hesap edilmesi gereken TÜFE fark alacaklarından şimdilik 50.00 YTL.'nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, davacının 01,04,2002 ile 31.05.2002 tarihleri arasında ödenen emekli maaşları için hesap edilmesi gereken TÜFE fark alacaklarının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 50,00YTL lik kısmının faizi ile birlikte davalı Kurumdan tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece istemin reddine karar verilmiştir.Dava nitelikçe 506 sayılı Kanuna göre bağlanan aylığın her ay bir önceki aya göre D. İ. E. tarafından açıklanan en son Kentsel Yerler Tüketici Fiyatları İndeksi artış oranı kadar artırılması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Başka bir anlatımla bağlanan yaşlılık aylıklarına uygulanan bir önceki ayın TÜFE oranının, yaşlılık aylığının ödendiği tarihten değil, aylığa hak kazandığı tarihten itibaren yapılması gerektiğinin saptanması ile kurum sataşmasının giderilmesine yöneliktir.Davacıya kurum tarafından 506 sayılı Yasa'nın 60 ve 61. maddelerinde öngörülen koşullara sahip olması nedeniyle aynı yasanın 62. maddesi göz önünde tutularak, ay başından başlanarak yaşlılık aylığı bağlanmıştır. Bir ayın 30 takvim gününü içerdiği gözetilerek davacıya bağlanan yaşlılık aylığının 4447 sayılı Yasa'nın EK 38. maddesi gereğince her ay bir önceki ayın TÜFE oranında arttırılması gerekir. Arttırmanın Sosyal Sigortalar Kanunun 98. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen ödeme tarihinden değil, ayın 30 takvim gününü içerdiği gözetilerek kabul edilerek her ayın birinden itibaren yapılması gerekmektedir. Dairemizin 2001/3007 Esas, 2001/39848 Karar , 2003/10342 Esas, 2003/10052 Karar nolu kararlarıda bu yöndedir. Mahkemenin bu hususları göz önünde tutarak,uzman bilirkişiden alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Yetersiz bilirkişi raporu ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 31.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.