Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8789 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 3718 - Esas Yıl 2007
Mahkemesi : Akşehir İcra Mahkemesi Tarihi : 16.11.2005No : 107-118Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı (3.kişi) ile davalılar (alacaklılar) vekilleri tarafından istenilmesi ve davacı (3.kişi) vekilince de duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 4.4.2006 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı (3.kişi) vekili Avukat Y.D.ile davalılar (alacaklılar) vekili Avukat H.A.K. geldiler.Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek bırakılan gün Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Uyuşmazlık 3.kişinin İİK.96. ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile davalı alacaklıların İİK. 277. ve 280.maddelerine göre açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir.Mahkemece 3.kişinin davasının reddine karşılık davacı alacaklıların davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davacı, yedi ayrı takip dosyalarında farklı alacaklıların değişik nedenlerden doğan alacağı için haczedilmiş çileklerin kendisine ait olduğunu belirterek, tüm alacaklıları hasım göstermek suretiyle tek bir dava açmış, alacaklılarda bu davaya karşı tasarrufun iptali davası açmışlardır.Davalılar arasında HUMK. 47.maddesinde belirtilen zorunlu dava arkadaşlığı bulunmamaktadır gibi HUMK. 43.maddesinde ifade edilen ihtiyari dava arkadaşlığıdan da soz edilemez. Ancak aynı malın haczedilmiş olmasından dolayı aralarında irtibat olunduğundan söz edilebilinir.HUMK. 46.maddesi "Mahkeme, yargılanın iyi bir şekilde yürütülmesi sağlamak için birlikte açılmış veya sonradan birleştirilmiş davaların ayırılmasına, davanın her safhasında istek üzerine veya kendiliğinden karar verilebileceği belirtilmiştir.Mahkemenin, sayıca fazla olan her bir takip alacaklısı ile ilgili davanın incelenmesinde ve nitelendirmesinde sağlıklı bir değerlendirme yapılabilmesi için davaların ayrılmasına (tefrikine) karar verilmesi gerekmektedir.Nitekim mahkeme asıl takip dosyaları getirtilip incelenmeden ve davalı alacaklılardan bir kısmı alacağını aldığına dair ibraname sunmuş olmasına rağmen, bu takiplerin akibeti araştırılmaksızın davacı 3.kişi ve karşı davalı alacaklı yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapılmadığı görülmektedir.Bu nedenlerle mahkemece HUMK. 46.maddesi gereğince yargılamanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için davaların ayrılmasına karar verilerek yargılama yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırıdır.Öte yandan mahkemenin kabul şekline göre, İstihkak davasının kabulüne karar verildiğine göre, alacak tutarı ile haczedilen malın değerinden hangisi az ise, o değer üzerinden Harçlar Kanununa ekli (1) sayılı Tarifenin Yargı Harçları bölümünün A) III-1-a) maddesi uyarınca %o54 oranında hesaplanacak karar ve ilam harcından peşin alınan karar ve ilam harcı indirilerek kalan karar ve ilam harcının davalılardan alınması gerekirken bu yön gözarda edilerek yazılı şekilde karar verilmeside isabetsizdir.O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 450.00.-YTL: Avukatlık ücreti karşılıklı birbirlerine ödetilmesine, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 29.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.