Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 878 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21642 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı,...'da ikamet etmeye başladığı 07/11/1987 tarihinden itibaren ileriye doğru hesaplama yapılma sureti ile ... (4-a) üzerinden hizmet borçlanması yapıp emekliliğe hak kazanacağının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.K A R A R1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,2-Dava,...'da ikamet etmeye başladığı 07/11/1987 tarihinden itibaren ileriye doğru hesaplama yapılma sureti ile ... (4a) üzerinden hizmet borçlanması yapıp emekliliğe hak kazanacağının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının Türkiye'de 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamında 13/10/2011-10/11/2011 ve 11/09/2012-29/09/2012 tarihleri arasında 48 gün sigortalılığının bulunduğu,...'da 13/09/1988-31/10/1988 tarihleri arasında analık sigortası kapsamında olduğu, 01/11/1988-31/07/1992 tarihleri arasında çocuk yetiştirmeden kaynaklı zorunlu sigortalılık kapsamında olduğu ve 01/04/1999-31/12/2006 tarihleri arasında sigortadan muaf cüzi çalışmasının bulunduğu, davacının 30/11/2011 tarihinde yurtdışı borçlanması talebinde bulunduğu ve Kurum tarafından 07/11/1987-07/09/2000 ve 18/05/2001-31/12/2010 tarihleri arasındaki 8085 günlük süre için 4/1-a kapsamında borç tahakkuk cetvelinin düzenlendiği, davacının Kuruma ödeme yaptığına dair herhangi bir belge bulunmadığı, davacının Kuruma yaptığı bir tahsis talebinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.Somut olayda, davacının Kuruma yaptığı bir tahsis başvurusu bulunmadığı gibi Kurumun da yaşlılık aylığı bağlanması hususunda henüz çıkarmış olduğu bir ihtilaf bulunmadığı anlaşıldığından ve davacının ilk olarak 3201 sayılı Yasa kapsamında yaptığı yurtdışı borçlanmasını tamamlaması gerektiğinden yaşlılık aylığı talebinin reddine karar verilmesi doğru ise de davacının 13/09/1988 tarihinde analık sigortasından kaynaklı olarak prim kesintisinin bulunduğu anlaşıldığından sigortalılık başlangıcının 13/09/1988 olduğunun kabul edilmesi gerekmektedir..Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 22/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.