MAHKEMESİ : Ankara 18. İş MahkemesiTARİHİ : 07/02/2008NUMARASI : 2005/635-2008/29Davacı, sigortalılık başlangıç tarihini 1.3.1979 olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılardan kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava Sigortalılık başlangıç tarihinin tesbiti istemine ilişkindir.Mahkeme istemin kabulüne karar vermiştir.Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigorta işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin 506 sayılı Yasa’nın 2. maddesinin belirlediği biçimde eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön aynı Yasa’nın 6. maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2005/21-437/-448 ve 2007 21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır.Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacı adına 1.3.1979 tarihli ilk işe giriş bildirgesinin işveren N.S.e ait ODTÜ 8 no.lu Yurt İkmal İnşaatı işyerinden verildiği, ilgili dönem bordolarının Kuruma verilmediği, dönem bordroları bulunmadığından fiili çalışmanın mevcut olmadığı gerekçesi ile sigortalılık başlangıcının esas kabul etmeyen Kurumun, ikinci giriş olan 5.10.1992 tarihini sigortalık başlangıcı olarak kabul ettiği, mahkemenin ise işyerinde çalıştıklarını beyan eden, işyeri bordro vermediğinden kayıtlarla desteklenmeyen soyut tanık beyanları itibariyle eylemli çalışma belirlenmeksizin sonuca gittiği görülmüştür.Yapılacak iş, davacının çalıştığı işyerinin 506 sayılı Yasa kapsamında bulunup bulunmadığını araştırma ve aynı dönemde birlikte çalışan ve SSK dönem bordrolarında gösterilen kişilerin, bunlar olmadığı taktirde komşu işyerlerinin kayıtlarına geçmiş kişilerin bilgilerine başvurulmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 9.6.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.