Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8746 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 10724 - Esas Yıl 2006





Mahkemesi : Ankara 6. İş MahkemesiTarih : 18.4.2006No : 1005-126 Davacı 4.2.1974-4.10.2000 tarihleri arası Bağ-Kur sigortalısı olması gerektiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, 04.02.1974-29.12.1980 tarihleri arasında ve 16.10.1985 tarihinden itibaren taksicilik faaliyeti nedeniyle vergide kayıtlı olduğu halde, davacının Bağ-Kur sigortalılığının 04.10.2000 tarihinden itibaren başlatıldığından bahisle 04.02.1974-29.12.1980 ve 16.10.1985-04.10.2000 tarihleri arasında 1479 sayılı yasa kapsamında sigortalı sayılması gerektiğinin tespiti ile aksi yöndeki kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ve karar süresinde davalı kurum tarafından temyiz edilmiştir. Davacının dava konusu dönemde 16.12.1980 ile 30.07.1990 tarihleri arasında 506 sayılı yasa kapsamında çalışmalarının bulunduğu dosya içerisine getirtilen davacıya ait SSK sicil dosyası ile hizmet cetvelinden açıkça anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davanın SSK’nın hak alanını da ilgilendirildiği ve SSK Başkanlığı’nın davaya dâhil edilerek yargılamanın sürdürülmesi gerekirken, SSK Başkanlığı’nın yokluğunda ve SSK sigortalısı olarak geçen sürelerin iptali sonucunu doğuracak şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.Öte yandan 1479 sayılı yasaya 2654 sayılı yasa ile eklenen Ek geçici 13.maddesinin 1. bendindeki düzenlemeye göre; “1479 sayılı Kanun ve aynı Kanunda değişiklik yapan kanunlara göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olanların her türlü hak ve mükellefiyetleri bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte başlar.” Bu duruma göre ve özellikle davacıya ait giriş bildirgesinin 22.02.2002 tarihinde kuruma verildiği dikkate alındığında 2654 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 20.04.1982 tarihinden önceki döneme ait çalışmaların 1479 sayılı yasa kapsamında sigortalı olarak değerlendirilmesine olanak bulunmadığı ortadadır.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozmanın kapsamına göre davalının sair temyiz itirazlarının ilerde incelenmesine 29.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.