Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 874 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 11020 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: Ankara 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 28/03/2006NUMARASI: 2004/1067-2006/183Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı (Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Uyuşmazlık takip alacaklısı tarafından açılan istihkak davasına ilişkindir.Borç 10.11.2004 düzenleme ve 19.11.2004 vade tarihli bonodan kaynaklanmaktadır.Dava konusu ev eşyaları 04.12.2004 tarihinde haczedilmiştir.Hacizde hazır bulunan davalı 3.kişi E.A. D.borçlu kocası A.D.den 28.06.2001 tarihli ilamla anlaşmalı olarak boşandığını ileri sürerek istihkak iddiasında bulunmuştur.Ancak davalı 3.kişi ile borçlunun boşanmaya rağmen birlikte oturdukları davalı tanığı anlatımları ve bu anlatımları doğrulayan Dijitürk A.Ş.’nin 28.08.2003 tarihli borçlu ile yapılan Konut içi Bireysel Üyelik Sözleşmesinde haciz uygulanan ev adresinin borçlu tarafından ikamet adresi olarak bildirilmesi nedeniyle açıkça ortadadır.Bu durumda, İİK’nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla davacı alacaklı yararınadır.Bu yasal karinenin davalı 3.kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle kanıtlanması gerekir.Her ne kadar İcra Müdürlüğünce haciz İİK’nun 99. maddesi uyarınca yapılarak alacaklıya dava açmak üzere süre verilmiş isede bu yanlış uygulama hakimi bağlayıcı nitelikte olmayıp ispat yükünün 3.kişiye ait olduğuna ilişkin hukuksal gerçeği değiştiremez.Dairemizin giderek Yargıtay’ın uygulamaları bu yöndedir.Davalı 3.kişi hacizli mallara ilişkin mülkiyet belgesi sunmamıştır.Soyut düzeyde kalan tanık anlatımları ise karine aksini ispata elverişli değildir.Hal böyle olunca, davacı alacaklı tarafından açılan davanın kabulü gerekirken reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.O halde, davacı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.