Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8724 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 13411 - Esas Yıl 2007
MAHKEMESİ : Sivas İş MahkemesiTARİHİ : 16/04/2007NUMARASI : 2007/53-2007/227 Davacı muris; O. D.ın askerlik borçlanmasına ilişkin primlerin tahsil edildiği tarihi izleyen aybaşından itibaren ölüm aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, davacının 2926 sayılı Yasa’ya tabi sigortalı iken ölen eşinden dolayı, askerlik borçlanmasına ilişkin primlerin tahsil edildiği tarihi izleyen aybaşından itibaren ölüm aylığına hak kazandığının tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’nın ölüm aylığını düzenleyen 21.maddesi 22/01/2004 tarih ve 5073 sayılı Yasa’nın 16.maddesi ile değişik 4956 sayılı Yasa’nın 56/d maddesi ile yürürlükten kaldırılmış ve 2926 sayılı Yasa’ya 4956 sayılı Yasa’nın 54.maddesi ile eklenen ek 3.maddesi uyarınca 1479 sayılı Yasa’nın ölüm aylığını düzenleyen 41.maddesinin 2926 sayılı Yasa’ya tabi sigortalılar hakkında da uygulanacağı belirtilmiştir.1479 Sayılı Yasa’nın 41. maddesindeki 3 tam yıl sigorta primi ödeme koşulunu 619 Sayılı K.H.K. 5 yıla çıkarmış ise de, anılan bu K.H.K.’de Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı ile yürürlükten kalkmıştır. Ne var ki, 4956 Sayılı Yasa’nın 21.maddesi ile 1479 Sayılı Yasa’nın 41. maddesindeki ölüm aylığı bağlanabilmesi için gerekli sigorta primi ödeme süresi 5 yıla çıkarılmıştır. Yine aynı yasanın 57/b maddesinde bu değişikliğin 619 Sayılı K.H.K.’nin yürürlükten kalkma tarihi olan 08.08.2001 tarihinden itibaren geçerli olacağı belirtilmiştir. Ancak, 1479 Sayılı Yasa’nın 4956 Sayılı Yasa ile değişik 41.maddesinin (a) bendinin yürürlüğe giriş maddesi olan 4956 Sayılı Yasa’nın 57/b maddesinin iptali için 11.03.2004 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne iptal başvurusunda bulunulmuş, Anayasa Mahkemesi’nin 24.06.2004 gün ve E:2004/18, K:2004/89 Sayılı Kararı ile 4956 Sayılı Yasa’nın 57. maddesinin (b) bendinin, 1479 Sayılı Yasa’nın 41. maddesinin birinci fıkrasının 4956 Sayılı Yasa’nın 21. maddesi ile değiştirilen (a) bendi yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir. 02.07.2005 tarih ve 5389 sayılı Yasa’nın 4.maddesi ile 4956 sayılı Yasa’nın 57.maddesinin (a) benine “1479 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin ikinci fıkrası, 19,” ibaresinden sonra gelmek üzere “21” ibaresi eklenmiş ve aynı Yasa’nın 5/b maddesi uyarınca 4.maddesinin 2.8.2003 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.Bu durumda 1479 sayılı Yasa’nın 41.maddesinde 4956 sayılı Yasa’nın 21. maddesiyle 24.7.2003 tarihinde yapılan değişiklikle 3 tam yıl prim ödeme koşulunu 5 tam yıla çıkaran düzenlemenin yürürlük tarihi 02.08.2003 olarak değiştirildiğinden, bu tarihten sonra ölen sigortalıların hak sahipleri için 5 tam yıl, önce ölen sigortalıların hak sahipleri için 3 tam yıl sigorta primi ödeme koşulu aranacaktır.Somut olayda, davacı murisinin Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği 01.06.1985 tarihinden itibaren 03.10.1987 tarihine kadar 2 yıl 4 ay 2 gün sigortalı hizmetinin bulunduğu, kısa süreli SSK’lı çalışmaları dışlandığında, 28.12.2006 tarihinde yaptığı askerlik borçlanması bedelini 10.04.2007 tarihinde ödeyerek yaptığı 600 gün askerlik borçlanması ile birlikte toplam hizmetinin 4 yıl 2 gün olduğu anlaşılmaktadır. Muris, 5389 sayılı Yasa ile değişik 4956 sayılı Yasa’nın 21.maddesinin 02.08.2003 yürürlük tarihinden önce 03.10.1987 tarihinde öldüğüne göre, mirasçının ölüm aylığının bağlanması için 3 tam yıl prim ödeme koşulu gerçekleşmiştir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın askerlik borçlanmasına ilişkin primlerin tahsil edildiği 10.04.2007 tarihini takip eden aybaşı olan 01.05.2007 tarihinden itibaren ölüm aylığına hak kazandığının tesbitine karar verilmesi gerekirken istemin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 05.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.