Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8636 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 20762 - Esas Yıl 2006





Mahkemesi : Manavgat 1. Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTarih : 17.5.2006No : 311-362Davacı iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Adem Akbaş mirasçılarının tüm, diğer davalı A. Turizm Yatırım A.Ş vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Dava, iş kazası sonucu geçici iş göremezliğe uğrayan sigortalı işçinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkin olup, yargılama sırasında davacı dava dilekçesini ıslah ile maddi tazminat istemini arttırmıştır. Mahkemece, maddi ve manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Borçlar Yasası’nın 125 maddesine göre maddi ve manevi tazminat davası zararlandırıcı olayın meydana gelmesinden itibaren 10 yıl içerisinde açılmak zorundadır. Bu süre içerisinde açılmayan tazminat davası zaman aşımına uğrar. Aynı Yasa’nın 140. maddesine göre de zaman aşımı, lehine olan tarafça def’i olarak ileri sürülmedikçe hakim tarafından kendiliğinden resen dikkate alınamaz. Def’i, davalının aslında borçlu olduğu bir edimi (borcu) özel bir nedenle yerine getirmekten kaçınmasına imkan sağlayan bir haktır. Zaman aşımı def’i ister davanın başında olsun isterse de; HUMK’nun 83. ve devam maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah müessesesi ile davacının zaman aşımına uğramış bir hakkını kullanması halinde, davalı tarafça yasal cevap süresi içerisinde ileri sürülmek zorundadır. Süresi içinde ileri sürülmeyen veya davacı tarafın savunmanın genişletilmesi itirazı ile de karşılanmayan zamanaşımı def'ii de geçerlidir. Somut olaya gelince;davacının geçici iş göremezliğe uğradığı iş kazası 27.4.1993 tarihinde meydana gelmiştir. Davacı maddi tazminat miktarını artırmaya yönelik usulüne uygun ıslah talebini, 08.06.2005 tarihinde yapmış olup, anılan Borçlar Yasası’nın 125. maddesindeki yasal 10 yıllık süreyi geçirmiştir. Davalılardan A.A. Mirasçıları vekili duruşmada 08.06.2005 günü tebliğ edilen ıslah talebine karşı açıkça zaman aşımı def’inde bulunmadığı için sorumlu tutulmaları doğru ise de, diğer davalı, A. Turizm Yatırım A.Ş vekilince ıslah talebinin kendilerine tebliğ edildiği 13.06.2005 tarihinden itibaren cevap süresi içerisinde 20.6.2005 tarihinde usulüne uygun zaman aşımı def’inde bulunulmuş olmakla, bu davalının ıslah dilekçesiyle yöneltilen maddi tazminat miktarından sorumlu tutulmaması gerekirken mahkemece diğer davalı A.A. Mirasçıları ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması hatalı olmuştur. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı A. Turizm Yatırım A.Ş vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde A. A.Ş.'ye iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının A. A. mirasçılarına yükletilmesine, 25.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.