Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8496 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 2431 - Esas Yıl 2006
Mahkemesi : Kartal 2.İş MahkemesiTarih : 21.12.2005No : 892-800 Davacı 1.8.2004 tarihi itibariyle aylık bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.2-Dava 30.04.1991-28.08.2000 tarihleri arasında primi ödenen sürelerin Bağ-Kur'lu sayılarak yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.Mahkemece dava konusu yapılan dönemde Bağ-Kur'luluğa esas kayıt, isteğe bağlı Bağ-Kur'luluk talebi ve prim ödemesi olmadığı gerekçesi ile davanın reddi doğru olmamıştır.Somut olayda davacının 05.06.1989-30.04.1991 ile 28.08.2000 tarihinden ve halen devam eden vergi kaydına dayalı olarak Bağ-Kur'lu olduğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.Çözümlenmesi gereken husus dava konusu yapılan dönemde kayıt olmadığı halde Bağ-Kur'lu olup olamayacağı noktasında toplanmaktadır.Dosya içerisindeki 07.01.2005 tarihli prim ekstresine göre 26.02.1992-30.09.1992 tarihleri arası ve 29.09.2000 tarihinden sonra prim ödemeleri olduğu ve 1992 affından yararlandığı belirtilmiştir. Bu durumda davacının vergi kaydının sona erdiği 30.04.1991-31.08.1992 tarihleri arasındaki dönem için 1992 tarihli af yasasından yararlandırılarak kendisinden primler tahsil edildiği ve uyuşmazlık çıkıncaya kadar kurumca kullanıldığı anlaşıldığına göre M.K. 2. maddesindeki iyiniyet kuralları dikkate alınarak davacının bu dönem içerisinde isteğe bağlı Bağ-Kur sigortalısı sayılması ve yaşlılık aylığı bağlama koşullarının olup olmadığı 1479 sayılı Yasa'nın geçici 10. maddesi de nazara alınarak sonuca ulaşılması gerekirken tümden reddi usul ve yasaya aykırıdır.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının9 istek halinde temyizk edene iadesine, 21.09.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.