Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8371 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 255 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Ankara 15. İş MahkemesiTARİHİ: 12/12/2006NUMARASI: 908-811Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, davacının iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma gelmesi nedeniyle uğradığı nedeniyle maddi zararın giderilmesi istemine ilişkindir.Davacının 15.02.2005 tarihinde iş kazası geçirdiği uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, kusurun aidiyeti ve oranının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. DSİ Genel Müdürlüğü’ne dozer operatörü olarak çalışan davacının, kullanmakta olduğu dozerin arızasının tamir edilmekte iken, kaynak ustası B.U.’ın çekiçle dozerin bıçağına vurduğu sırada çekiçten kopan parça davacının sol gözüne isabet etmiş ve davacı, % 48,2 oranında meslekte kazanma gücünü yitirmiştir.İnsan yaşamının kutsallığı çerçevesinde işverenin, işyerinde işçilerin sağlığ??nı ve güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanunu’nun 77. maddesinin açık buyruğudur.26.05.2003 günlü bilirkişi raporunda, işverenin % 50, işçinin ise % 50 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Oysa, hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda, bilirkişi heyetinin İş Kanunu’nun 77. maddesinin öngördüğü koşulları göz önünde tutarak ve özellikle işyerinin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü'nün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin, işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususları ayrıntılı bir biçimde belirleyerek kusurun aidiyeti ve oranını hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptamadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, kusur raporunun hükme dayanak alınacak nitelikte olduğu söylenemez.Mahkemece yapılacak iş, işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman bilirkişilere konuyu İş Kanunu’nun 77. maddesi ve işyerinin niteliğine göre işyerinde uygulanması gereken işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğünün ilgili maddeleri çerçevesinde inceletmek, verilen raporu, dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirmek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının hesap raporuna yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 21.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.