Mahkemesi : Zonguldak 3.İş MahkemesiTarih : 11.05.2006No : 72-253Davacı, meslek hastalığı sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, meslek hastalığı nedeniyle sürekli işgöremezlik sonucu uğranılan manevi tazminat istemine ilişkindir. Öte yandan, sigortalıda oluşan sürekli işgöremezlik oranı, sigortalıya bağlanan peşin sermaye değeri ile tazminatın miktarını doğrudan etkilediği ise söz götürmez. Somut olayda, davacıda mevcut sürekli işgöremezlik oranının Ekim/2006 tarihinde kontrol edileceği dosya içerisindeki belgelerden anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek tazminatın miktarını doğrudan etkilemesi nedeniyle, işçide oluşan meslekte kazanma güç kayıp oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin saptanması gerektiği açık-seçiktir.Mahkemenin, sigortalıda oluşan meslekte kazanma güç kayıp oranının değişip değişmediğini yöntemince araştırmak ve sonucuna göre karar vermesi gerekirken yazılı şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar vermesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Öte yandan ; Sosyal Sigortalar Kurumu Z. U. M. Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nin 07.03.2006 gün ve 311 sayılı raporuna göre dava kabul edilmişse de bu sonuç usul ve yasaya aykırıdır.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı yasanın 109 maddesi prosedürüne göre S.S.Kurumu Sağlık Kurullarından verilen raporlara itiraz halinde sorunun S.S.Y. Sağlık kurumuna intikali zorunludur. Ancak bu kuruldan verilen raporlara karşı herhangi bir itiraz olduğunda ise Adli Tıptan rapor alarak sonucu gidilir. Mahkemenin yasal prosedürü işletmemesi ve doğrudan yasanın öngörmediği biçimde alınan bu rapora itibar etmesi usul ve yasaya aykırıdır.O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm sair yönleri incelenmeksizin bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 18.09.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.