Davacılar murisinin, iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle, toplam 461.603.58 TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalılar vekillerince istenilmesi ve davalılardan vekilince de duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10/05/2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılardan vekili Avukat ile karşı taraf vekili geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici sebeplere göre davalı şirketler vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine.2-Dava, 18.11.2012 tarihli iş kazasında yaşamını yitiren sigortalının eş ve çocuklarının maddi-manevi tazminat istemlerine ilişkindir.Mahkeme, davacı eş N.. S.. için 128.852,97-TL, davacı çocuk için 47.518,10-TL, davacı çocuk için 20.939,72-TL, davacı çocuk için 4.292,79-TL maddi tazminat ile yine davacı eş .. için 80.000,00-TL, davacı çocuklar için ise ayrı ayrı 60.000,00'er-TL manevi tazminatın kaza tarihinden yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, davacıların fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, karar vermiştir../..02.04.2015 tarihli kararda sair yönlerden bir yanlışlık bulunmamakla birlikte davacılar lehine hükmolunan manevi tazminat miktarının takdirinde hata yapıldığı anlaşılmaktadır.Şöyle ki; 818 sayılı Borçlar Kanununun 47 .maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile sigortalı yakınlarına verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez ve yine 22.06.1966 gün 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de açıklandığı üzere zarar görenin müterafik kusurunun varlığı halinde bu durumun manevi tazminatın takdirinde göz önünde bulundurulması gerekir.Bu açıklamalar sonrasında somut olayda; tarafların sosyal ekonomik halleri, kusur durumları ve iş kazası tarihi gözetildiğinde davacılar için hüküm altına alınan manevi tazminat miktarları ayrı ayrı fazladır.O halde, davalı şirketler vekillerinin bunu amaçlayan temyiz itirazı kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ: Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalılar yararına takdir edilen 1.350.00TL duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 10/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.