Mahkemesi : Afyonkarahisar İş MahkemesiTarih : 18.9.2006No : 151-259Davacı 1.3.1987-1.12.1998 ve 1.5.2000-30.4.2002 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının 1.3.1987-1.12.1998, 1.5.2000-30.4.2002 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasaya tabi tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır. Yapılan incelemede davacının Ziraat Odası kaydının 10.6.2005 tarihinde başladığı, 1.5.1990 tarihinde Tarım Kredi Kooperatifi ortağı olduğu, üzerine kayıtlı zirai arazisinin bulunduğu, Ziraat Bankasından kredi almadığı, davacının sattığı ürün bedelinden prim kesintisinin 2000 yılında yapılıp 1.3.1987 tarihininde tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, 29.12.1998 tarihinde terk dilekçesi verdiği, 29.12.1998-30.4.2000 tarihleri arasında muhtarlık görevi nedeniyle 2108 sayılı Yasa gereğince 1479 sayılı Yasa'ya tabi sigortalı olduğu, 1.5.2002 tarihi itibariyle yeniden tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kayıt ve tescil edildiği görülmektedir. Mahkemece tarımsal faaliyetin kanıtlandığı 1.3.1987-1.12.1998, 2000-30.4.2002 tarihleri arasındaki dönem yönünden verilen tesbit kararı yerinde ise de davacının verdiği 29.12.1998 tarihli terk dilekçesi ile sigortalılık iradesi sona erdiğinden 1479 sayılı Yasa'ya tabi sigortalılığının 30.4.2000 tarihinden sonra prim kesintisini takip eden aybaşından itibaren yeniden başlatılması gerekirken 1479 sayılı Yasa'ya tabi sigortalılığın sonra erdiği tarihi takip eden 1.5.2000 tarihinden itibaren başlatılması hatalı olmuştur. Yapılacak iş; 2000 yılında prim kesintisinin yapıldığı tarihi tesbit edip 1479 sayılı Yasa'ya tabi çalışmanın bittiği tarihte gözetilerek sigortalılığı bu tarihi takip eden aybaşından itibaren başlatmaktır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 29.1.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.