Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8118 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 8564 - Esas Yıl 2006
Mahkemesi: İskenderun 1.Asliye Hukuk İş MahkemesiTarih: 29.03.2005No: 939-1973Davacı, 3201 sayılı Yasa gereği emekli olduğunun tespiti ile borçlanmanın iptaline ilişkin işlemin iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Davacı, 3201 sayılı Yasa'ya göre yaptığı borçlanmanın geçerli olduğunun ve bu borçlanma nazara alınarak emekli aylığına hak kazandığının tesbiti ile aksi yöndeki davalı Kurum işleminin iptalini istemiştir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının 1969-1987 ve 1992-1996 yılları arası yurtdışındaki çalışmaları mevcut ise de bu çalışmalarla ilgili 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanmanın talep edilip ödendiğine dair bilgi ve belge bulunmamaktadır. Bu durumda 3201 sayılı Yasa kapsamında emekli olma talebinin yerinde bulunmaması doğrudur. Öte yandan davalı kurumun 21.5.2003 tarih 371329 sayılı yazılarıyla, davacıya Türk-Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesine göre 1.11.1996 tarihinden itibaren kısmi yaşlılık aylığı bağlanacağından 1.3.1999-31.10.2002 tarihleri arası ödenen isteğe bağlı sigortalılık süresinin ve askerlik borçlanmasının aylık tahsisinde dikkate alınmayacağı gerekçesi ile gerek isteğe bağlı sigortalılığın gerekse askerlik borçlanmasının iptal edilmesi yerinde değildir. Davalı Kurumca 31.10.1996 tarihli talebine istinaden 1.11.1996 tarihinden itibaren kısmi aylık bağlanması işlemi davacıya tebliğ edilmediği gibi bir ödemeninde yapılmadığı kurum yazıları ile sabittir.Diğer yandan, bağlanan kısmi aylık her zaman tam aylığa dönüştürülebilir. Davacı 26.2.1999 tarihli talebine istinaden 1.3.1999-2002/10 ayları arası 1320 gün isteğe bağlı primlerini ve 1.3.1999 tarihli talebine istinaden askerlik borçlanmasını kabul eden kuruma borçlanma bedelini ödediği görülmektedir. Bu durumda, mahkemece isteğe bağlı sigortalılık süresi ile askerlik borçlanması geçerli kabul edilerek isteğe bağlı sigortalılık süresi ile askerlik borçlanması ve diğer tüm hizmetleri nazara alınarak yaşlılık aylığı şartlarının oluşup oluşmadığı konusunda bir karar verilmesi gerekir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 11.07.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.