Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8096 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 26088 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarını ve tüm çalışma sürelerine ait prime esas gerçek aylık brüt kazançlarının tespitine, Kurum kaytılarının düzeltilmesine, prim farklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,2-Dava, davacının 06.08.2007 – 15.08.2008 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının 06.08.2007 – 10.10.2007 tarihleri arasında 64 gün, 19,50 TL günlük brüt ücretle davalı işyerinde çalıştığına karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 1091060 sicil numaralı davalı işyerinin 22.05.2002 tarihinde 506 sayılı Kanun kapsamına alındığı, bu işyerinden davacı adına 10.10.2007 tarihli işe giriş bildirgesinin verildiği ve 28.01.2004 – 06.08.2007 ve 10.10.2007 - 14.07.2007 tarihleri arasındaki çalışmalarının bildirildiği, hüküm altına alınan dönemde Ağustos ve Ekim 2007 dönemlerine ait imzalı ücret bordrolarının olduğu görülmüştür.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Somut olayda, imzalı ücret bordrolarının varlığına rağmen imzalı ücret bordrolarına göre eksik bildirilen aylara ait çalışmaların da tamamlandığı anlaşılmıştır.Gerçekten, davacının, işyerindeki bir kısım çalışmaları aylık bordrolara dayanılarak Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. İmzalı bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde otuz günün altında geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise, eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla, yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Dairemizin, giderek Yargıtay'ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır. Davalı işveren tarafından ibraz edilen ücret bordrolarına göre, 2007 yılı Ağustos ve Ekim aylarında davacının çalışmaları eksik bildirildiği halde Mahkemece bu bordrolardaki imzaların davacının eli ürünü olup olmadığı sorulmadan ve gerekirse imza incelemesi yaptırılmadan bu dönemler yönünden 30 güne tamamlayacak şekilde çalışmaya hükmedilmesi hatalı olmuştur. Ayrıca, resen tanık seçilerek Eylül 2007’de çalışıp çalışmadığı net olarak tespit edilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması da usul ve Yasa'ya uygun değildir. Yapılacak iş; ihtilaflı döneme ilişkin tüm dönem bordrolarından, ihtilaflı dönemin tamamında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, imzalı ücret bordrosu olan Ağustos ve Ekim 2007 döneminde imzalı ücret bordrosundaki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığını davacıya sormak, davacının imza inkârı halinde bu bordrodaki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığına dair imza incelemesi yaptırmak, imzanın davacının eli ürünü olması halinde bordroda yer alan süre kadar aksi halde tespit edilen duruma göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan. ... Tekstil Ürünleri Paz. San. Tic. Ltd. Şti.'ne iadesine, 14/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.