MAHKEMESİ :Asliye Hukuk İş MahkemesiDavacı, malullük aylığı bağlanmasının tespitine, malullük aylığı bağlanması mümkün olmadığı takdirde ölüm aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.K A R A RDavacı, vasisi olduğu kardeşi ...’e malullük aylığı bağlanması, mümkün olmadığı taktirde ise ölüm aylığı bağlanmasını talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile davacının 506 sayılı Yasanın 53. ve Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğünün 3. bölüm 10/B -17 fıkrası uyarınca çalışma gücünün 2/3'nün kaybetmesi nedeniyle malül sayılmasına, maluliyet başlangıcının ... Numune Eğitim ve Araştırması Hastanesinin 03.08.2010 tarih ve 3212 sayılı rapor tarihi olduğuna ve davacının 506 sayılı Yasanın 53. ve 54. maddeleri gereğince malulen emekli olmaya hak kazandığının tespitine karar verilmiştir.Dosyadaki bilgi ve belgelerden,... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/514 E., 2006/238 K. sayılı kararı ile; sigortalı ...’ün kısıtlandığı ve ...’ün vasi olarak atandığı, 07.03.2011 tarihinde 2 yıl süre ile vasiliğin uzatılmasına karar verildiği, 05.04.2012 tarihli karar ile husumet izni verildiği, sigortalının 01.05.2004 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalı olduğu, davacının 07.11.2007 tarihli malullük tespiti başvurusuna; Kurumca “davacının çalışma gücünün % 60’ını kaybettiği, ancak işe bu maluliyeti ile girdiğinden talebin reddine” karar verildiği, Sosyal Güvenlik Kurumu Bölge Sağlık Kurulu’nun, 07.10.2010 tarihli raporunda; “davacının çalışma gücünün % 60’ını kaybettiği, ancak işe bu maluliyeti ile girdiğinin” belirtildiği, Adli Tıp 3. İhtisas Kurulunun 26.08.2013 tarihli raporunda; “davacının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı resmi gazetede yayımlanan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği Ek-1 arıza hastalık listesi, b-1 fıkrasına göre beden çalışma gücünün en az % 60’ını kaybetmiş olduğu, 85/9529 karar sayılı Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümleri, 3. Bölümü, 10. madde B-17 fıkrasına göre beden çalışma gücünün en az 2/3’sini kaybettiği, maluliyet başlangıcının Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 03.08.2010 tarih ve 3212 numaralı Sağlık Kurulu Rapor tarihi 03.08.2010 olduğunun” belirtildiği, davacının usulüne uygun tahsis talebine rastlanmadığı anlaşılmıştır.Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa'nın 95. maddesidir. Anılan maddeye göre, bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nca karara bağlanır.Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Sağlık Bakanlığı ile Kurumun birlikte çıkaracağı yönetmelikle düzenlenir. Bu yasal düzenleme gereğince düzenlenen Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği'nin 55. maddesine göre sigortalının malullük durumunun Kurumca yetkilendirilen Sağlık sunucularının sağlık kurulunca usulüne uygun düzenlenecek raporların Kurum Sağlık Kurulunca incelenmesi sonucu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği'nde belirlenen usul ve esaslara göre tespit edileceği, anılan yönetmeliğin 5. maddesinde sigortalı ve hak sahiplerinin çalışma gücü oranlarının a) Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırma hastaneleri, b) Devlet Üniversitesi, c) Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı asker hastaneleri, ç) sigortalıların ikamet ettikleri illerde (a), (b), (c) bentlerinde belirtilen hastanelerin bulunmaması durumunda Sağlık Bakanlığı tam teşekküllü hastanelerin yetkili olduğu, bildirilmiş, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği'nin 56. maddesinde ise Kurum Sağlık Kurulunca verilen karara karşı yapılan itirazların Yüksek Sağlık Kurulunca inceleneceği bildirilmiştir.Kural olarak, Yüksek Sağlık Kurulu’nca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumu’nu bağlayıcı nitelikte ise de, diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.Öte yandan, 2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanunu’nun “Adli Tıp Genel Kurulu’nun görevleri” başlıklı 15/f. maddesinde, Adli Tıp Genel Kurulu’nun, adli tıp ihtisas kurulları ile Adli Tıp Kurumu dışındaki sağlık kuruluşlarının verdikleri rapor ve görüşler arasında ortaya çıkan çelişkileri, konu ile ilgili uzman üyelerin katılımıyla inceleyeceği ve kesin karara bağlayacağı belirtilmiştir. Somut olayda, S.S. Yüksek Sağlık Kurulundan rapor alınması bu rapora itiraz halinde ise Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak yukarıda belirtilen prosedürün işletilmesi gerekirse de S.S. Yüksek Sağlık Kurulundan rapor alınmaması halinde prosedür geriye yürütülemeyeceğinden yeniden S.S. Yüksek Sağlık Kurulundan rapor alınması gerekmez. Ancak, davacının bedeni çalışma gücünün % 60’ını kaybettiğine ilişkin Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu'nun 26.08.2013 tarihli raporuna davalı Kurumca itiraz edilmesine ve belirtilen raporun Sosyal Güvenlik Kurumu Bölge Sağlık Kurulu’nun, 07.10.2010 tarihli raporu ile çelişmesine rağmen Mahkemece, Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alınmadan sonuca gidilmesi hatalı olmuşturYapılacak iş, davacının usulüne uygun tahsis talebi olmadığından, dava tarihini tahsis talebi olarak kabul etmek, ayrıca 5510 sayılı Yasa'nın 95. maddesi ile "Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliğindeki" hükümler çerçevesinde Adli Tıp Genel Kurulu’ndan sigortalının çalışma gücünün % 60'ını kaybedip kaybetmediği, kaybetmiş ise hangi tarihten itibaren kaybettiğine dair rapor almak ve hangi tarihten itibaren aylık bağlandığını infazı mümkün olacak şekilde açıkça yazarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.