Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8033 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 10022 - Esas Yıl 2006
Mahkemesi : Trabzon İş MahkemesiTarih : 27.04. 2006No : 592-204 Davacı, 1982-1983 dönemindeki ticari faaliyetinin tespiti ile Temmuz-2005 tarihi itibariyle emekli aylığına hak kazandığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.2-Davacı Kurumca vergi kaydı bulunmadığından kabul edilmeyen primleri ödenen 30.06.1982-30.12.1982 tarihleri arasındaki sürede 1479 sayılı Yasa'ya tabi sigortalı olduğunun tesbiti ile 21.07.2005 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece anılan tarihler arasında vergi ve oda kaydı olmadığı ve 01.01.1983 tarihi itibariyle 9.189 TL. prim borcu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya aykırı olmuştur. Uyuşmazlık oda kaydına istinaden tescil edilen sigortalının vergi kaydının bulunmadığı ancak oda kaydının devam ettiği prim ödemesinin de bulunmadığı dönemde sigortalı sayılıp sayılmayacağı noktasındadır. 01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa'nın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya Kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa'nın 24. maddesi değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.03.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür. Davacının Kuruma tescilinin oda kaydı esas alınarak 25.06.1980 tarihinde yapıldığı, vergi kaydının 05.06.1980-31.12.1980 ve 01.01.1983-10.10.1988 tarihleri arasında, oda kaydının 25.06.1980 ve devamı sicil kaydının 12.09.1984 ve devamı şeklinde olduğu, prim ektresinden 30.09.1980-28.05.2004 tarihleri arasında prim ödemelerinin bulunduğu davalı Kurumca davacının vergi kaydının bulunmadığı 20.04.1982-01.01.1983 tarihleri arasındaki sigortalılığının davalı Kurumca iptal edildiği, ancak davacının bu dönemde 1982 yılında ödediği primlerin karşıladığı 01.05.1982-30.06.1982 döneminde isteğe bağlı sigortalı olarak kabul edildiği, davacının 25 yıllık sigortalılık süresi bulunmadığından 21.07.2005 tarihli tahsis talebinin reddedildiği anlaşılmaktadır. Oda kaydı esas alınarak 25.06.1980 tarihinde tescil edilen sigortalıya 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile değişik 1479 sayılı Yasa'nın 24. maddesinin 20.04.1982 tarihinden sonra tescil edileceklere uygulanabileceğinin, bu tarihten önce tescil edilen sigortalılara uygulanması mümkün değildir. Aksinin kabulü kazanılmış hakların ihlali sonucunu doğuracaktır. Tescil işlemi önceden yapılmış olduğundan İhtilaf konusu dönemde primin ödenip ödenmemesi sonuca etkili değildir. Yargıtay HGK.'nun 15.10.2003 gün ve 2003/21-579 Esas, 2003/570 Karar nolu kararıda bu yöndedir. Yapılacak iş; yaşlılık aylığı koşullarının oluşup oluşmadığını tesbit etmek, oluşuyor ise davacıya prim borcu var ise ödemesi için önel vermek ve çıkacak sonuca göre karar vermektir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 14.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.