MAHKEMESİ: Bursa 3. İş MahkemesiTARİHİ: 20/04/2006NUMARASI: 662-1463Davacı, emekli maaşından yapılan Sosyal Güvenlik Destek Primi kesintisinin iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, davacının davalı Kurum’a sosyal güvenlik destek primi borcu olmadığının tesbiti ile yaşlılık aylığından yapılan kesintilerin faizi ile birlikte davalı Kurumdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının Bağ-Kur sigortalılığının 15.05.1994 tarihinden itibaren sona erdiğinin tesbitine karar verilmiş ise de, bu sonuca eksik inceleme ile ulaşılmıştır.Davıcıya, 1479 sayılı yasa kapsamında Bağ-Kur sigortalı iken 01.11.1987 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmıştır. Davacının 26.02.1982 tarihinde M. Esnaf ve Sanatkarlar Odası üyeliği; 15.04.1995 tarihinde vergi kaydı ve 28.10.2003 tarihinde de Esnaf Sicil kaydı sona ermiştir. Bağlanan yaşlılık aylıklarından 08.09.1999 tarihinden itibaren hesaplanan 507,73 YTL SGDP aslı ve 1.326,67 YTL gecikme zammı kesildiği görülmektedir.Gerçekten, 4447 sayılı Yasa'nın 38. maddesi ile 1479 sayılı Yasa'ya eklenen Ek 20. maddede, yaşlılık aylığı bağlananlardan kendi adına ve hesabına çalışmalarına devam edenlerin veya daha sonra çalışmaya başlayanların aylıklarından, aylığın bağlandığı veya tekrar çalışmaya başlanıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren %10 oranında sosyal güvenlik destek primi kesileceği hükmü öngörülmüştür.Dava konusu olayda, davacının vergi yükümlülüğünün sona erdiği belirtilmiş ise de, esnaf ve sanatkar sicil kaydının devam ettiği görülmektedir. 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Kanunu’nun 5. ve 119. maddeleri gereğince esnaf ve sanatkar sicili bağımsız çalışma yönünden yasal karine teşkil etmektedir. Öte yandan, 3165 sayılı Yasa ile değişik 1479 sayılı Yasa'nın 24. maddesinde, kendi adına ve hesabına çalışmaya (sigortalılığa) karine yönünden vergi kaydının, bu kaydın bulunmaması veya vergiden muaf olunması halinde, esnaf ve sanatkar sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kayıtlarının esas alınacağı belirlenmiştir. Bu durumda, davacının vergi kaydının silinmiş olmasına karşın, bu kayıttan muaf biçimde kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmasını sürdürüp sürdürmediğini emniyet ve belediye aracılığı ile araştırmak, esnaf kuruluşlarından araştırma yapmak, tarafların göstereceği deliller toplanmak, gerekirse işyerine komşu işyeri kayıtlarına geçmiş kişilerin isim ve adresleri tesbit edilerek tanık olarak beyanlarına başvurmak bütün belge ve deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar vermek gerekirken, mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Kabule göre de; davacının isteminin, Kurum’a sosyal güvenlik destek primi borcu olmadığının tesbiti ile yaşlılık aylığından yapılan kesintilerin faizi ile birlikte tahsili istemi olmasına rağmen, mahkemece davacının Bağ-Kur sigortalılığının 15.05.1994 tarihinden itibaren sona erdiğinin tesbitine karar vermekle yetinilerek sair talepleri hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidirO halde, davalı Kurum’un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.