Mahkemesi : Bursa 3.İş MahkemesiTarih : 27.3.2006No : 3750-1345Davacı davalı işveren nezdinde 13.9.1993-30.4.2004 tarihleri arası çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, davacının davalıya ait işyerinde 13.09.1993-22.10.1997 ile 01.11.1997- 30.04.2004 tarihleri arasında geçen kuruma kayıt ve tescil edilmeyen çalışmaların tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece ilamda belirtildiği gibi davalı koruma derneği yönünden taraf ehliyeti bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddi ile davalı kurum yönünden istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Bu yönüyle davanın yasal dayanağı belirgin olarak 506 sayılı Yasa'nın 79/10.maddesidir. Anılan maddeye göre, bu tür hizmet tesbiti davalarında kurumla birlikte işvereninde hasım gösterilmesi zorunludur. Yargıtay'ın yerleşik uygulaması da bu doğrultudadır.Somut olayda, hizmet tesbiti davası Sosyal Sigortalar Kurumu ve U. İ. Okulu Koruma Derneği aleyhine açılmış, mahkemece, davacının çalıştığını iddia ettiği U. İ. Okulu Koruma Derneğinin tüzel kişiliğinin 21.10.2004 tarihinde sona ermiş olması nedeniyle dava ehliyeti bulunmadığından hakkında açılan davanın reddine karar verilmiştir. Oysa tüzel kişiliği sona ermiş bulunan derneklerin “ ihya yolu ile tasfiye kararı kaldırılarak” yeniden tüzel kişiliğinin kazandırılması mümkündür. Bu durumda, mahkemece, tüzel kişiliği sona eren U. İ. Okulu Koruma Derneği’nin tüzel kişiliğinin sona ermesine ilişkin kararın kaldırılarak, ihyası için ayrı bir dava açılmak üzere, davacı tarafa HUMK'nun 39 ve 40. maddeleri hükümleri uyarınca uygun bir önel verilmesi ve bu dava açıldığı takdirde alınacak sonuca göre, bu davaya devam edebilme imkanı olduğu takdirde tüzel kişiliğe tebligat yapılarak, davaya devam edilmesi gerekirken bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, davanın eksik tarafla yürütülmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı kurumun diğer temliz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 14.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.