Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 798 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 1736 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: İstanbul 8. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 03/11/2006NUMARASI: 2003/859-2006/1488Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı(3.Kişi) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Uyuşmazlık 3.kişinin İ.İ.K.’nun 96 ve devam maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir.Takip konusu alacak işcilik alacağından kaynaklanmaktadır. İşcilik alacağına ilişkin dava davalı alacaklı tarafından 02.04.2001 tarihinde açıldığından borcun bu tarihte doğduğunun kabulu gerekir.Davacı 3.kişi durumundaki M.Tek.San.Tic. Lşti borcun doğumundan çok önce 05.10.1999 tarihinde ticaret sicil gazetesinde yayınlanan ilanlaM.O.N.K.ve,borçlulardan S.O. tarafından kurulmuştur. Borçlu S.O..öncesinde davacı 3.kişi Lşti ortağı iken 19.09.2002 tarihinde hissesini davacı 3.kişi temsilcisi ve ortağı olanN. K.a devrederek bu ortaklıktan ayrılmıştır.Takip tarihinde adı geçen borçlunun davacı 3.kişide ortaklığı yokturHal böyle olunca davacı şirket temsilcisi ve ortağı olan N.K.’ın borçlu şirket ortakları M.ve S.O.’dan hisselerini devralarak davacı Şirketi kurdukları yolundaki gerekçede isabet yoktur.Zira davacı Şirketi 05.10.1999 tarihinde her üç ortağında yaklaşık eşit hisselerle ortaklığı ile kurulmuştur.Öte yandan haciz adresi takip yada ödeme emri tebliğ adresi değildir.Aksine bu yer 06.02.2001 tarihli noter onaylı kira sözleşmesi ile davacı 3.kişi tarafından kiralanmış ve A.O.A.Ş.tarafından 01.03.2001 tarihinde borcun doğumundan önce sigortalanmıştır.Bu halde İK 97/a maddesinde ön görülen mülkiyet karinesi davacı 3.kişi lehinedir.Bu karinenin aksi diğer söyleyişle hacizli malların borçluya ait olduğu yolundaki isbat yükü alacaklıya ait olup bu yönde kanıt ortaya konulmamıştır.Bu durumda davanın kabulü gerekirken isbat yükü ve kanıtlar yanlış degerlendirilerek davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.O halde davacı 3.kişinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdı..SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,22.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.