Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7958 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 8436 - Esas Yıl 2006





Mahkemesi : Torbalı İcra MahkemesiTarih : 23.03.2006No : 87-48Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı (3.Kişi) vekili tarafından istenilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 11.07.2006 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı (alacaklı) vekili Avukat M. M. B. geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Davacı; davalı alacaklı bankanın ipotek kapsamındaki Fabrika binası içersindeki makinalarla Otomotik Paketleme ve ambalaj makinasının kendisine ait olduğunu ileri sürerek; anılan makinanın da dahil edildiği satış işleminin iptalini istemiştir.Bu yönüyle uyuşmazlık İİK. 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan istihkak davasına ilişkindir.Olayların hukuksal açıdan değerlendirilmesi ve nitelendirilmesi hakime aittir. Bu uyumazlıkta maddi olayın taraflarca yanlış nitelendirilmesi kendilerini ve hakimi bağlamaz. Hakim; tarafların ileri sürdükleri maddi olay ve netice talepleri ile bağlı olup, onların hukuki nitelendirmesi ile bağlı değildir. Bu nedenle mahkemenin açılan davayı şikayet olarak değerlendirmesi hatalıdır. Öte yandan; davacının aynı konuda; aynı taraflar aleyhine açtığı Ankara 1.İcra Mahkemesinin 2005/251 Esas ve 2005/245 karar sayılı dava dosyasındaki karar kesin hüküm olarak nitelindirilerek davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Anılan bu davada; davacının istihkak iddiası bulunmasına rağmen; mahkemece hukuki nitelendirme yanlış yapılarak; istem şikayet olarak değerlendirilmek suretiyle dosya üzerinde inceleme yapılarak; şikayetin reddine karar verilmiş istihkak iddiası ile ilgili bir inceleme yapılmamış ve kararda oluşturulmamıştır.Bu halde HUMK 237.maddesi anlamında; istihkak davası ile ilgili madde anlamda kesin hükümden söz edilemeyeceğinden, davanın kesin hükümden reddi isabetsizdir.Yapılacak iş; uyuşmazlığın istihkak iddiasına ilişkin olduğ gözönünde tutularak, işin esasına girilerek taraf delilleri toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.O halde, davacı 3.Kişinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ: Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 11.7.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.