Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7887 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 26318 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen sigortalı çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.K A R A RDava, davacının 29.09.1999-24.03.2011 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 2011/2.ayında 4 gün; 2011/3.ayında 23 gün olmak üzere toplam 27 gün çalıştığının tespitine karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştır??lmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işverence davacı adına 01.10.2010 tarihinde davalı işyerinde işe başladığına dair işe giriş bildirgesinin verildiği, davacının davalı işyerinden 01.10.2010 tarihinden itibaren 2010/10, 11, 12.aylarında 30 ar gün, 2011/1.ayında 26 gün; 3.ayında 23 gün hizmetinin bildirildiği, davacı ile davalı işveren arasında davacının 01.10.2010 tarihinde işe başlayacağına dair belirsiz süreli hizmet sözleşmesi imzalandığı anlaşılmaktadır.Somut olayda, hizmet tespiti davaları kamu düzenine ilişkin olduğundan ve özel bir ispat yöntemi öngörülmediğinden, davacı ile davalı işveren arasında imzalanmış hizmet sözleşmesinin bulunması, imzalı işe giriş bildirgesinin varlığı sebebi ile davacının çalışmasının ispatlanamadığı sonucuna varılmış olması hatalıdır. Re'sen araştırma ilkesinin geçerli olduğu bu tür davalarda her türlü delille çalışma hususunun ispatlanabileceği gözardı edilerek, davacının Kuruma bildirilen tarihten önceki bir tarihte çalışmaya başladığı hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlendiği takdirde bildirimden önceki döneme ilişkin hizmetin tespitinin mümkün olduğu düşünülmeden, eksik inceleme ve araştırma ile sözleşmenin ve işe giriş bildirgesinin aksinin kanıtlanamadığından bahisle davanın reddi yönünde hüküm kurulması, ayrıca davacının 2011 yılı 3.ayında 23 gün hizmeti bildirilmiş olmasına rağmen bildirimi yapılan sürenin tekrar tespitine karar vermekte hukuki yararın bulunmadığının dikkate alınmamış olması usul ve yasaya aykırıdır. Yapılacak iş, ihtilaflı döneme ilişkin dönem bordrolarını getirtmek, davalı işyeri gıda sektöründe hizmet verdiğinden ilgili il/ilçe sağlık müdürlüklerinden davacı ile ilgili portör muayenesine ilişkin evrakları istemek, dönem bordrolarında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bilgilerine başvurulan tanıkların hizmet cetvellerini davalı Kurumdan istemek, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ile davalılardan .... Catering-Anadolu Yemekçilik İmalat San. Tic.Ltd.Şti.'ne iadesine, 13/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.