Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7884 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 26326 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen ve kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılardan kurum vekili ve ..., ... tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... Bakır tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, davacının 2004 yılı Mart ayından 11.09.2010 tarihine kadar davalı işverenlere ait iş yerinde geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işverenlerce davacı adına işe giriş bildirgesi verilmediği, davacının hizmetinin bildirilmediği, davacının ilk önce Şahin marka bir araçta çalıştığını beyan etmesine rağmen bu aracın plakasının, davalılardan hangisi adına kayıtlı olduğunun araştırılmadığı, davacının 2006 yılından sonra şoförlüğünü yaptığı 16 D 0336 plakalı aracın davalı ... adına 22.04.2011 tarihinden itibaren tescil edilmiş olduğu tespit edildiği halde, aracın en başından itibaren kimler adına hangi tarihlerde tescil edilmiş olduğunun, davalılardan ...'in vergi mükellefiyetinin olup olmadığının araştırılmadığı, dinlenen tanık beyanları arasında davacının hizmet akdi ile çalışıp çalışmadığı konusunda çelişki olduğu, bu çelişkinin giderilmediği ve buna göre mahkemece karar altına alınan şekilde çalışmanın kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Yapılacak iş, davacının çalıştığını iddia ettiği şahin marka aracı tespit etmek, trafik tescil kaydını getirtmek, 16 D 0336 plakalı aracın en başından itibaren hangi tarihler arasında kimin adına tescil edilmiş olduğunu, trafik tescil kayıtlarını istemek, davalı ...'in vergi mükellefiyetinin olup olmadığını araştırmak, davacının çalıştığını iddia ettiği taksi-dolmuş durağındaki şoförleri tespit etmek, davacının çalışmasının niteliğini sormak, davalıların araçlarında, araçları kiralayarak mı çalıştığını yoksa hizmet akdi ile ücretli olarak mı çalıştığını tespit etmek, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidererek gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... ve ...' e adesine 13.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.