Mahkemesi : İstanbul 5. İş MahkemesiTarih : 03.05.2006No : 56-441 Davacılar murisinin, davalı işveren nezdinde 04.06.2004 tarihinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi ve davalılardan E. İnş. ve San. A.Ş. vekilince de duruşma talep edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalılardan E. İnşaat ve Sanayi A.Ş.’nin temyiz itirazlarının reddine, 2-Davalılardan Sosyal Sigortalar Kurumu’nun temyizine gelince;Dava, davacıların murisinin ölümü ile sonuçlanan zararlandırıcı olayın iş kazası olduğunun tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bilirkişi raporuna dayanılarak dava kabul edilmiştir.Davacıların murisi M.Ç.’İn Rusya’daki işyerinde davalı şirketin işçisi olarak çalışmakta iken 04.06.2004 günü işyerine ait yatakhanede uyurken kalp krizi geçirerek ölmesi şeklinde meydana geldiği bildirilen olayın davalı işveren yönünden “iş kazası” olduğu tartışmasızdır. Uyuşmazlık olayın, Sosyal Sigortalar Kurumu yönünden 506 sayılı Yasa'nın 11. maddesine göre “iş kazası” sayılıp sayılmayacağı noktasında toplanmaktadır. Davacı ile davalı şirket arasında yapılmış İş ve İşçi Bulma Kurumu tarafından onaylı hizmet sözleşmesinde, davacının davalı şirketin Rusya’daki işyerinde çalıştırılması kararlaştırılmış ve sosyal güvenliğinin uzun vadeli sigorta kollarında topluluk sigortası ile sağlanması öngörülmüş kısa vadeli sigorta kolları (iş kazası ve meslek hastalıkları dahil) topluluk sigortası kapsamı dışında bırakılmıştır. Dosya içeriğinden de, yurt dışında çalışmakta iken kazaya maruz kalan işçinin iş kazası ve meslek hastalıklarına karşı topluluk sigortası yapılmadığı anlaşılmaktadır. Kamu hukuku alanına giren sosyal güvenlik hukukunun hizmet akdiyle çalışanlar yönünden başlıca kaynağını oluşturan 506 sayılı Yasa Sosyal Sigortalar Kurumu’na yükümlülükler getiren bir sosyal güvenlik sözleşmesi veya topluluk sigortası bulunmadığı takdirde kural olarak Türk Milli sınırları içerisinde ve Türkiye’de tescilli işyerleri ve işverenler ile yasa kapsamındaki işçiler için uygulanabilir. Başka bir anlatımla, 506 sayılı Yasa'nın uygulama alanı devletin hükümranlık sahası ile sınırlı olup, ülke sınırları dışında uygulanamaz. 506 sayılı Yasa'nın ülke dışında meydana gelen sigorta olaylarında uygulanabilmesi Sosyal Sigortalar Kurumu’na yükümlülükler getiren sosyal güvenlik sözleşmesi veya kısa vadeli sigorta kollarını da kapsayan topluluk sigortaları bulunması halinde mümkün olabilir. Somut olayda, davacıların murisinin davalı işverenin yurtdışında Rusya’da bulunan işyerinde çalışmakta iken zararlandırıcı olaya maruz kaldığına ve Rusya ile Türkiye arasında Sosyal Sigortalar Kurumu’nu yükümlülükler altına sokan Sosyal Güvenlik Sözleşmesi bulunmadığına ve topluluk sigortası iş kazasını kapsamadığına göre olayın Sosyal Sigortalar Kurumu yönünden iş kazası sayılması mümkün değildir. Mahkemece, yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular gözetilmeden dava konusu olayın Sosyal Sigortalar Kurumu yönünden de iş kazası sayılması sonucunu doğuracak biçimde yazılı olduğu üzere karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı Kurum'un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine, 10.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.