Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7845 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 2156 - Esas Yıl 2006
Mahkemesi : Ankara 3.İş MahkemesiTarih : 9.11.2005No : 1119-1022Davacı eksik işçilik nedeniyle davalı kurumca tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammına dair borç tahakkukunun iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, mahkemenin yetkisizliğine karar vermiştir.Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, nitelikçe, Sosyal Sigortalar Kurumunca saptanan bildirim dışı kalmış işçiliğin takibine ilişkindir. Mahkemece davalı vekilinin süresi içinde yaptığı yetki itirazı kabul edilerek davacı işverenin işyeri tescil kaydının olduğu Sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer olan Balıkesir İş Mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verilmiş ise de, bu sonuç usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.Davacı şirketin merkezi Ankara’dadır. Uyuşmazlığın Sosyal Sigortalar Kanunundan kaynaklandığı açıktır. Öte yandan, Sosyal Sigortalar Kanununun 80/7. maddesinde öngörülen yetki kuralı seçimlik bir yetki kuralı getirmektedir. 5521 Sayılı Yasanın 15.maddesinin yollamada bulunduğu Hukuk Usuli Muhakemeler Kanunun 9.maddesine göre, kurum merkezinin bulunduğu Ankara İş Mahkemesinde dava açabileceği gibi, 17.maddeye göre de, şirketin bulunduğu Balıkesir’de de dava açılabilir. Bunun için, uyuşmazlığın, şube muamelesinden kaynaklanmasına gerek yoktur. Zira, Kurumu, temsilen kurum avukatlarının, Genel Müdürlüğün ve şubenin bulunduğu yerde kurum aleyhine açılan davaları takibe yetkili olduğu açık-seçiktir. Tersinin kabulü, Anayasanın 141 ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 77.maddenin öngördüğü, emredici nitelikdeki hükümler, göz ardı edilmiş olur ki, bu hususun hukukça korunmasına olanak olmadığı da tartışmasızdır.Somut olayda, davacı Genel Müdürlüğün bulunduğu yerde, yetkili mahkemede dava açtığı dosyadaki bilgi ve belgelerden açıkca anlaşılmaktadır.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 10.7.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.