Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7831 - Karar Yıl 2003 / Esas No : 9249 - Esas Yıl 2003





Mahalli mahkemesinden verilen kararın temyizen tetkiki davalı (alacaklı) vekili tarafından istenmiş, merciice ilamında belirtildiği şekildi isteğin kabulüne karar vermiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Uyuşmazlık üçüncü kişinin İİK.nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.Dava konusu menkul mal haczi; borçlu şirketin Ticaret Sicilinde kayıtlı resmi ve takip dayanağı belgede borçlu adresi olarak gösterilmiş adreste yapılmıştır. İİK.nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu yararınadır. Bu karinenin aksinin davacı tarafından kesin ve güçlü delillerle kanıtlanması gerekmektedir.Davacı 3. kişi şirket; borç kaynağı işçilik alacağının doğumundan sonra 15.10.1998 tarihinde ve halen borçlu şirketin faaliyetine devam ettiği haciz adresinde kurulmuştur. Bu adres yine borçlu şirketin müdürü ve ortağı Sabit tarafından kefil ve kiracının vekili sıfatıyla kiralanmıştır. Her ne kadar borçlu şirket bu adresi 10.2.1999 tarihinde terk ettiğini ilan etmişse de; bu terkin fiili olarak gerçekleşmediği, 4.10.2001 tarihli dava konusu haciz sırasında bulunan borçluya ait çok sayıdaki belgelerle anlaşılmıştır. Yine borçlu şirkette çalışan işçiler, davacı şirkette çalışmaya devam etmiş borçlu şirket adına tescilli markadaki mamullerin satışına davacı firma devam etmiştir.Bu durumda; davalı borçlu şirketin alacaklıdan mal kaçırma amacıyla; haciz mahallindeki işyerini örtülü ve muvazaalı olarak davalı şirkete devir ettiği açık ve seçik ortada bulunduğundan bu devir alacaklının haklarını etkilemeyecektir.Öte yandan bu işyeri devrinin muvazaalı olduğu kadar İİK.nun 44 ve 280. maddesine uygun olarak yapılmış bir devir yoktur. BK.nun 179 madde gereğince de işletmenin borçlarından devir alan davanın sorumlu olduğunun gözardı edilmesi de usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.O halde, davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA),temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 9.10.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.