Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7827 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 2212 - Esas Yıl 2006





Mahkemesi : Muğla 1. Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTarih : 26.12.2005No : 965-780Davacı, 2004/9 sayılı komisyon kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, davalı kurumca eksik işçilik bildirimi nedeniyle tahakkuk ettirilen ek prim ve gecikme zammının tahakkukuna ilişkin işlemin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir. Sigorta müfettişlerine işyerlerinde eksik işçilik bildiriminde bulunup bulunmadığını inceleme ve buna dayalı olarak kurumca re’sen ek prim tahakkuku yetkisini veren 4792 sayılı Kanunun 3917 sayılı Kanunla değişik 6. maddesi 04/10/2000 tarihli 616 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kaldırılmış, anılan Kararname Anayasa Mahkemesinin 31/10/2000 tarihli kararı ile iptal edilmiş, iptal hükmü 10/11/2001 tarihinde yürürlüğe girmiş, kararda öngörülen süre içinde yasal bir düzenleme yapılmamış ve hukuki bir boşluk doğmuştur.Bu yönde, en son 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu ile yapılan yasal düzenlemeyle aynı konu yeniden düzenlenerek anılan Kanunun bir yandan 9. maddesinde Sigorta Teftiş Kurulu Başkanlığına işin yürütümü için gerekli olan asgari işçilik miktarını saptama yetkisi tanınmış; aynı Kanunla 506 sayılı Kanunun 130. maddesine eklenen yeni fıkra ile “ işverenin Kuruma, emsaline, yapılan işin nitelik, kapsam ve kapasitesine göre işin yürütülmesi için gerekli olan sigortalı sayısının, çalışma süresinin veya prime esas kazanç tutarının altında bildirimde bulunduğunun Kurumca saptanması halinde, işin yürütülmesi için gerekli olan asgari işçilik miktarı, yapılan işin niteliği, bünyesinde kullanılan teknoloji, iş yerinin büyüklüğü, benzer işletmelerde çalıştırılan işçi sayısı, ilgili meslek ve kamu kuruluşlarının görüşü gibi unsurları dikkate alarak sigorta müfettişi tarafından tespit edilir.” hükmü getirilmiş, yine bu konu ile bağlantılı olarak 506 sayılı Kanunun 79. maddesine de yeni fıkra hükümleri eklenmiştir.Hal böyle olunca, her ne kadar 4958 sayılı Kanunun konuya ilişkin 9,37 ve 49. maddelerinin yürürlük tarihi 06/08/2003 ise de; Kurumun re’sen prim tahakkuk işleminin yasal dayanağı hususunda oluşan bu hukuki boşluğun, anılan yasal düzenleme göz önünde bulundurularak doldurulması gereği açıktır.Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacı şirketin D.K. İzmir Bakım Onarım ve istihkam Komutanlığı- A.T.1.Kısım Elektrik Enerji Kapasite artırımı ile Isıtma Soğutma Sistemi İnşaatı işini 19.11.1999 tarihli emanet usulü sözleşme ile üstlendiği, davalı kurumca 12.894.03.-YTL eksik işçilik bildirimi bulunduğu tesbit edilerek 4.577.38 YTL ek prim, 30.10.2004 tarihi itibariyle 18.466.66 YTL gecikme zammı tahakkuk ettirildiği, davacı şirketçe yapılan itirazın 10.11.2004 tarihli Komisyon kararı ile reddedilmesi üzerine bu davanın açıldığı görülmektedir. .Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı şirket tarafından Kurumu ibraz edilen işçilik içermeyen faturalar, geçici kabulün yapılmasından sonra tanzim edilen faturalar ile inşaat işinde davacı şirket tarafından malzemeli işçilik ödemesi yapılan faturalar bulunmasına rağmen işi yerine getiren aracılar tarafından işçilik bildiriminde bulunulması sebebiyle bu faturaların davalı Kurumca eksik işçilik bildiriminde nazara alınmamasıdır.Yapılacak İş; ihale konusu işlere özelikle asgari işçilik oranını ve miktarını teknik usullerle saptanmasını bilen elektirk, ısıtma, soğutma, enerji sistemi işlerinden anlayan bilirkişiler ile bir mali müşavir bilirkişininde bulunduğu bilirkişi heyeti oluşturularak öncelikle davacı tarafça dosyaya ibraz edilen ve davalı kurumca değerlendirmeye alınmayan bu faturaların gerçekte yapılan işe uygun olup olmadığını, davacının ve adı geçen şirketlerin noterce tasdikli yevmiye defterinde bu iş için kayıtlı olup olmadıklarını, işin bitiş tarihi ile fatura tarihlerinide gözetmek suretiyle tesbit etmek, faturaların işçilik içerip içermediğini, işçilik içeriyor ise bu faturaları düzenleyen firmalarca davalı kuruma işçilik bildiriminde bulunup bulunmadığı belirlenmek, işin genel niteliğini, işte kullanılan teknik yönleri, işin büyüklüğünü, tamamlanma süresini istihkak tutarlarını, kısaca işçilik bildirilmesi gereken işle ilgili tüm verileri dikkate alarak gerçek biçimde işçilik oranını veya miktarını bilirkişilere tesbit ettirerek bundan sonra varılacak sonuç uyarınca karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın bu yönde bir inceleme yapılmaksızın sonuca varan bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Diğer yandan dava sonucu itibariyle davalı şirketin davalı kurumca eksik işçilik bildirimi nedeniyle tahakkuk ettirilen ek prim ve gecikme zammı borcunun bulunmadığının tesbiti istemine ilişkin olup, Mahkemece bu yönde bir karar verilmeksizin komisyon kararının iptali ile yetinilmiş olması da kabul şekli bakımından hatalı olmuştur. O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 10.7.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.