MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davacılar vekilince duruşmalı, davalılar vekilince de duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.K A R A R1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlerle, temyiz kapsam ve nedenlerine göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,2-Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, 39.070,27 TL maddi tazminat ve 9.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir.Mahkemece verilen karar doğru ise de, hükmedilen vekalet ücretleri açısından kararda hatalar bulunduğu açıktır.İlk olarak; Kararın verildiği 2014 yılında geçerli olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2.maddesindeki "Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez." içerekli düzenleme karşısında kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden davacı lehine 1.500,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiş iken reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden davalılar lehine 2.520,00 TL red vekalet ücreti verilmesi doğru olmamıştır.Öte yandan, davacının 2014 yılında birleşen ek davayı açarak 20.000,00 TL daha maddi tazminat isteminde bulunduğu gözden kaçırılarak, maddi tazminat açısından hesaplanan red vekalet ücretinin 4.929,54 TL yerine 2.650,00 TL olarak hükmedilmesi de hatalıdır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, tarafların bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmelidir.Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK'nın geçici 3. maddesi delaletiyle HUMK’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Hüküm fıkrasının vekalet ücretine ilişkin 5. bendinin tamamen silinerek 5. bent yerine geçmek üzere“5-)Davalının kendisini vekille temsil ettirmiş olması nedeniyle, reddedilen maddi tazmninat talebi açısından karar tarihinde yürürlükte bulunan 2014 yılı AAÜT’nin 12. maddesi uyarınca hesaplanan 4.929,54 TL red vekalet ücreti ile manevi tazminat talebi açısından ise aynı tarifenin 10/2. maddesine göre belirlenen 1.500,00 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,“ rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine, 09/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.