MAHKEMESİ: İstanbul 5. İş MahkemesiTARİHİ: 30/11/2006NUMARASI: 2006/1099-2006/1666Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı (Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Uyuşmazlık 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.Dava konusu taşınır mallar 20.09.2005 tarihinde borçlu şirketin Ticaret Sicil adresinde ve davacı 3.kişi şirketin çalışanı A.O. huzurunda haczedilmiş anılan şahıs tarafından işyerinin 3.kişi A.Gıda limited şirketine ait olduğu ifade edilmiştir.Malın borçlu elinde haczedilmesi halinde o mal üzerinde üstün bir hakkı bulunduğu kanısında olan 3.kişi veya onun yararına borçlu yada borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran kişi istihkak iddiasında bulunabilir (İİK.md 96/1,85/2) Borçlu veya üçüncü kişi tüzel kişiliğe sahip şirket ise bu durumda onlar adına şirket temsilcisi veya müdürü istihkak iddiasında bulunabilir.Somut olayda davacı şirket lehine istihkak iddiasında bulunan A.O. isimli şahıs sadece davacı şirketin çalışanı olduğu,borçlu veya davacı üçüncü kişi şirketi temsile yetkili şahıslardan olmadığı dosya içerisinde mevcut Ticaret Sicil kayıtları ve İmza sirkülerinden anlaşılmaktadır.Nitekim haczi yapan icra müdürünce de bu beyan istihkak iddiası olarak değerlendirilmemiş ve davacı üçüncü kişi şirketi hacizden haberdar ederek beyana davet edilmesi yönündeki müzekkere 22,03.2006 tarihinde davacı şirket müdürüne tebliğ edilmiştir. Buna karşın davacı üçüncü kişi şirket yasal 7 günlük süre içerisinde istihkak iddiasında bulunmadığından ,aynı takipte bu iddiayı ileri sürme hakkını kaybetmiştir.(İİK.madde 96/3) Daha sonra icra müdürlüğünce hatalı olarak İİK 97/1. maddesindeki prosedürü işletilerek usule uygun olmayan istihkak iddiası hakkında takibin devamı veya ertelenmesi yönünde dosya İcra Mahkemesine gönderilmiş ise de 09.06.2006 tarihinde İcra Mahkemesinden takibin devamına ve davacı şirketin 7gün içerisinde istihkak davası açmakta muhtariyetine karar verilmesi üzerine bu davanın açılmış olması , daha önce gerçekleşen hak düşürücü sürenin sonuçlarını ortadan kaldırmayacaktır.Haciz sırasında yapılan istihkak iddiası usule uygun olmadığı ve davacı 3.kişi yasal süresi içerisinde istihkak iddiasında bulunmadığından davanın süreden reddine karar verilmesi gerekirken ,hatalı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.O halde davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli bozma nedenine göre sair hususlar incelenmeksizin karar bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmüm yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı alacaklının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına , temyiz harcının istek halinde davalı (Alacaklı)'ya iadesine, 22.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.