Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7769 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14683 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı- Karşı davalı sigortalılığını iptal eden Kurum işleminin iptaline, 277 günlük sigortalılığının geçerli olduğunun tespitine,Davalı- Karşı davacı Kurum, yersiz olarak ödenen aylıkların yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, davacı-karşı davalının davasının kabulüne, davalı-karşı davacı Kurumun davasının reddine karar vermiştir.Hükmün, davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,2-Dava, davacının 2009/3-12. aylar arası 277 günlük çalışmalarını fiili olmadığı gerekçesiyle iptal eden Kurum işlemin iptali istemine ilişkindir.Mahkemece, tanık beyanlarına dayanılarak davanın kabulü ile yazılı şekilde karar verilmişse de, varılan sonuç hatalı olmuştur. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür.Dosya içindeki kayıt ve belgelerden; davacının 2009/3.-2010/1.aylar arasında ... işyerinden bildirilmiş hizmetlerinin bulunduğu, işyerinin olduğu, davalı Kurumun 2010 yılı denetimi sonucu, işyerinden 10-20 arası kişinin bildirildiği, büroda 2-3 masanın olduğu, 10-20 arası kişinin 2-3 masada çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve sigorta elemanlarının eğitiminden geçerek poliçelere imza atmaya yetkili hale geldikleri ancak davacının da içindeki bulunduğu çok sayıda kişinin bu tür belgelere sahip olmadığı gerekçeleri ile Sibel Dursun isimli sigortalı hariç diğer tüm sigortalıların çalışmalarının iptal edildiği, tanık dinlenildiği ve tanık beyanları doğrultusunda sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.Somut olayda; davacının çalışmasının geçtiği işyerinin sigorta acentesi olması ve işlerin yazılı belgeler üzerinden yürütüldüğü hususları gözardı edilerek sırf tanık beyanları ile sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. .../...Yapılacak iş; işyerinin ticari kayıtları alınıp, davacının nizalı dönemde sigorta poliçelerinde imzasının olup olmadığı tespit edilmeli, giderek davacıya poliçe düzenlerken şirketin amacını gerçekleştirmeye yönelik işveren tarafından verilmiş vekaletnamenin bulunup bulunmadığı hususları araştırılmalı gerekirse bilirkişiden rapor alınmak sureti ile işyeri kayıtları üzerinde inceleme yapılmalı ve bu tür davaların yazılı belgeye dayanması asıl olup sırf tanık sözleri ile sonuca gidilmesi hatalı olacağından, yazılı tüm deliller toplandıktan sonra çıkacak sonuca göre karar vermekten ibarettir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.