MAHKEMESİ : Bakırköy 27. İş MahkemesiTARİHİ : 24/09/2013NUMARASI : 2013/599-2013/98Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ...... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.K A R A R1-Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilamına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına ve özellikle davalı vekili Av. A.. K..'ın karar başlığında davacı vekili olarak gösterilmesi doğru değil ise de, 6100 sayılı HMK.’nın 304. maddesi uyarınca maddi hatanın mahallinde düzeltilmesinin her zaman mümkün bulunmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,2-Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan davacının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemenin 24.06.2011 tarihli önceki kararının taraflarca temyizi üzerine, Dairemizin; 12.11.2012 gün ve 2011/15542 Esas, 2012/19756 Karar sayılı kararı ile; davacının tüm, davalının sair temyiz itirazları reddolunarak, davacının asgari ücret üzerinde ücret aldığını ispatlayamaması ve yaptığı işin vasıflı bir iş olmadığı gözetilerek hesap bilirkişisine asgari ücret üzerinden hesap yaptırılarak sonucuna göre karar vermek gerektiğinden bahisle davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, 48.990,51 TL maddi, 40.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 04.09.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.14.06.2011 tarihli hesaba ilişkin bilirkişi raporunun esas alınarak ve bilirkişice davacıya Kurum tarafından bağlanan gelirin son peşin sermaye değerinin ve ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin tamamının tenzil edilerek tespit edilen 56.478,61 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair hükmün Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonunda davacıların tüm temyiz itirazları reddolunarak davalı taraf yararına bozulmuştur. Dairemiz bozma ilamına uyulmakla davalı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu açıktır. Her ne kadar mahkemece 6098 sayılı Yasanın 55. maddesinin uygulanmasının kamu düzenine ilişkin olduğu ve bunun usuli kazanılmış hakkın bir istisnası olduğu kabul edilmiş ise de bu uygulama ancak kesinleşmeyen olgular bakımından kabul edilebilir. Kesinleşen olgularda ise uygulama yeri bulması söz konusu olamaz. Zira aksinin kabulü temyizin, temyiz edenin aleyhine sonuç doğurması anlamına gelir. Hukuk düzeninin buna cevaz vermeyeceği de ortadadır. Kararı temyiz eden ve lehine esastan bozulan tarafın bozmadan sonra durumunun önceye göre ağırlaşmasına müsaade edilmesi, kararın temyiz edilmesi nedeniyle temyiz edenin cezalandırılması sonucu doğurur. Böyle bir durumun kabulü hukukça ve yasaca mümkün değildir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde ve özellikle davacıya Kurum tarafından bağlanan gelirin son peşin sermaye değerinin ve ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin tamamının tenzil edilmesi olgusunun kesinleştiği göz ardı edilerek davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak ihlal eder biçimde yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 20/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.