MAHKEMESİ : Osmaniye 1. Asliye Hukuk (İş)MahkemesiTARİHİ : 09/11/2006NUMARASI : 2006/1-2006/636Davacılar, murislerinden dolayı ölüm aylığı bağlanmasına cenaze masrafının tahsili ile aksine Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,2-Dava, davacılara ölen sigortalı murislerinden ölüm aylığı bağlanması ve cenaze masrafı verilmesi gerektiginin tespiti ve aksi yöndeki kurum işlemlerinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulü ile davacılara babaları S.C.in ölümü nedeniyle davalı Kurumca ölüm aylığı bağlanması ve cenaze yardımı karşılığı para ödenmesi gerektiğinin tespitine, Kurumun aksi yöndeki işleminin iptaline karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacıların murisi sigortalının 12.6.1981 tarihinde oda kaydına istinaden 1479 sayılı Yasa’ya tabi Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, sigortalının 21.10.2005 tarihinde öldüğü, davacıların 28.11.2005 tarihli ölüm aylığına ilişkin tahsis taleplerinin davalı Kurumca, sigortalının terkininin ölüm tarihi itibariyle yapıldığı ve murisinin prim borcu bulunduğu gereçesi ile borcu ödendiğinde işlem yapılabileceğinin belirtildiği, sigortalının ölümüne kadar 24 yıl 4 ay 9 gün sigortalılık süresinin bulunduğu ve 54 aylık prim borcu olup, ödediği primlerin 5 yıl sigortalılık süresini karşıladığı anlaşılmaktadır. Davacıların taleplerinin yasal dayanağı 1479 sayılı Yasa’nın 40. ve 41. maddeleridir. 40. madde de ölen sigortalının eş ve çocuklarına aylık bağlanacağı, sigortalı için cenaze masrafı karşılığının verileceği, 41. madde de ise ölüm tarihinde en az 5 tam yıl sigorta primi ödeyen sigortalıların hak sahiplerine yazılı talepleri halinde aylık bağlanacağı belirtilmektedir. Somut olayda davacıların murisi, sigortalının ödediği primlerin 5 tam yıl sigortalılık süresini karşıladığından, mahkemece istemin kabul edilmesi isabetlidir. H.U.M.K.’nun 388/son maddesi gereğince, hüküm kısmında istek sonuçlarından her biri hakkında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer, birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Öte yandan aynı kanunun 389. maddesinde de verilen karar ile iki tarafa yükletilen yükümlülüklerin kuşku ve duraksamaya gerektirmeyecek surette çok açık olarak yazılması gerektiği bildirilmiştir. Mahkemece verilen kararda ölüm aylığının hangi tarihten itibaren bağlanması gerektiğinin belirtilmemesi nedeniyle kararın infazında tereddüt yaşanacağı ve kararın infaz kabiliyetinin bulunmadığı açıktır. Diğer yandan bu yönden temyiz etmekle kararın davalı Kurumun hak alanını ilgilendirmesi nedeniyle hukuki menfaati bulunduğu da ortadadır. Yapılacak iş; davacılara bağlanacak ölüm aylığının başlama tarihinin açık ve net bir şekilde belirlenerek çıkacak sonuca göre karar vermektir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.