Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 768 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 7588 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: İzmir 1. İş MahkemesiTARİHİ: 28/12/2006NUMARASI: 2003/1158-2006/1089Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, iş kazası sonucu beden güç kaybına uğrayan davacının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemce istemin reddine karar verilmiştir.Zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan işçi, olay günü, davalı işverene ait Restoran bölümünde bir tablonun duvara asılması için beton çivisini çakması esnasında , fırlayan çivinin gözüne isabet etmesi sonucu geçirdiği iş kazası neticesi gözünden yaralanmıştır.İnsan yaşamının kutsallığı çerçevesinde işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanunu’nun 77. maddesinin açık buyruğudur.Dava konusu,iş kazası ile ilgili ilk araştırma 28 .02.2005 tarihinde Sosyal Sigorta Kurumu müfettişi M.A.K. tarafından yapılmış,davacı bu tarihte verdiği ifadesinde işyerinde foseptik ve havuz temizleme işinde çalıştığını olay günü teknik servis müdürü tarafından tabloların restoran duvarlarına asılması için görevlendirildiğini, matkap istediği halde matkap kullanmanın yasak olduğunun belirtildiğini,koruyucu gözlük verilmediğini,çivi çaktığı en son duvarın kolon olması nedeniyle zorlandığını.sağ eliyle çiviye vurması sırasında çivinin aniden fırlaması nedeniyle gözüne çarptığını beyan etmiştir.Aynı tarihte beyanları alınan M.Ş.ve H.T.davacının böyle bir işte görevlendirilmediği, kendiliğinden diğer arkadaşlarına yardım etmek istediğini,davacının gözlüğü olmadığını ancak diğer işci D.Ş.de gözlük bulunduğu belirtilmiştir. Müfettiş tarafından yapılan araştırma ve alınan ifadeler sonucunda davalı işverenin yeterli iş güvenliği önlemlerini almaması sonucu kusurlu olduğu,davacının ise dikkatsiz ve tedbirsizliği nedeniyle sorumluluğu bulunduğu ancak bağışlanmaz kusuru olmadığı tesbit edilmiştir. Bu tesbitten 6 ay sonra İş Müfettişi C.Ö.tarafından sadece İşveren müdürü T.T.ve Teknik servis elemanı H.T.’nın görgüye dayalı olmayan ifadelerine dayanılarak , kendine görev verilmiş osun veya olmasın kalıp ustası olan davacının sadece duvara çivi çakmaktan ibaret bir işin ifası sırsında dikkatsiz ve tedbirsiz davranarak %100 kusurlu olduğu yönünde rapor tanzim edilmiştir.Mahkemece alınan 03.04.2006 tarihli bir İş Güvenliği Uzmanı Makine Mühendisi O.Ç. tarafından düzenlenen kusur raporunda tanık ve davacı ifadeleri özetlenerek İş Kanunu 77.madde ve İş Güvenliği Tüzüğü hükümleri yönünden bir değerlendirme yapılmaksızın yapılan işle ilgili herhangi bir araç ve gerece lüzum olmadığı ,koruyucu gözlüğe gerek olmadığı .işveren görevlendirmesinin bir önemi bulunmadığı ,şeklinde yasal dayanağı bulunmayan soyut saptamalarla İş Müfetteşi raporu doğrultusunda davacının %100 kusurlu olduğu saptanmıştır, Alınan bu rapor dava konusu olayın özelliğine göre ,bu konunun uzmanı olmayan makine mühendisi tarafından düzenlenmiş olmasının ötesinde .İş Kanunu ve İş Güvenliği Mevzuatı çerçevesinde bir değerlendirme yapılmadığından hükme esas alınacak nitelikte değildir. 05.07.2006 tarihli üç İş Güvenliği uzmanı tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda da işverenin müdürü olan T.T.’ın iş müfettişine verdiği ifadesine çivi çakılacak mesafenin 1.80cm olduğu yolundaki beyanı esas alınarak merdiven kullanılmasına gerek olmadığı, Sosyal Sigorta Müfettişince alınan ilk ifadelerde .diğer işçide koruyucu gözlük bulunduğu belirtilmesine rağmen bilirkişi heyetinin nerede araştırma yaptığı belirtilmeksizin afaki saptamalarla koruyucu gözlük kullanılmasına gerek olmadığı belirlenmiştir. İş Kanunu ve İş Güvenliği Mevzuatı hükümlerine göre yeterli bir değerlendirme yapılmaksızın ,soyut saptamalar ve görgüye dayalı olmayan yanlı tanık beyanlarına göre düzenlenen bu raporunda olayın oluşuna uygun olmadığı görülmektedir.Bu tür davalarda işverenin tamamen kusursuz kabul edilebilmesi için İş kanunun 77.maddesi gereğince işyerindeki işçilerin sağlığı ve iş güvenliğini sağlamaya yönelik her türlü tedbiri almak ,uygun çalışma ortamını hazırlamak,araçları noksansız bulundurmak,işçileri etkin bir biçimde denetlemek ,gözetlemek gibi tüm yükümlülüklerini özenle yerine getirmesi gerekir. Dosya içerisinde mevcut bilirkişi raporlarında bu yönde yapılmış bir tesbit bulunmadığı gibi davacının alınan hangi tedbire uymayarak %100 kusura neden olacak eylemiyle kazaya sebebiyet verdiği de net olarak ortaya konulmamıştır.Şayet davalı işveren, İş kanunun kendisine yüklediği tüm yükümlülükleri yerine getirmiş ise , hukuksal ve teknik anlamda .fennen önlenmesi mümkün olmayan bir durum olan kaçınılmazlıktan söz edilmesi gerekir ki ,bu halde de Borçlar Kanunu’nun 43.maddesi dikkate alınarak hakkaniyet ölçüsünde işverenin sorumluluğu söz konusudur. Mahkemece yapılacak iş; tanık ifadelerinde ismi geçen diğer işci D.Ş.ve daha önce ifadesi alınan C.P.yeniden dinlenilerek dava konusu iş kazasına neden olan iş ile ilgili ayrıntılı beyanları alınarak tanık ifadeleri arasındaki çelişki ve belirsizliğin giderilmesi sağlanmalı, konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetinden, İş Kanunu’nun 77. maddesinin öngördüğü koşulları göz önünde tutarak ve özellikle yapılan iş gözetilerek bu işin elektrikli bir makinayla yapılıp yapılamayacağıda tartışılarak işyerinin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken İşçi Sağlığı ve İşgüvenliği Tüzüğünün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin, işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususları ayrıntılı bir biçimde incelemek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranını hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde yeniden rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.01.2008 gününde oybirliğiyle ile karar verilmiştir. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar BOŞANMA DAVASINDA DAVALI TAŞINMAZINA İHTİYATİ TEDBİR KONULAMAYACAĞI Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sırasında mahalli mahkemece verilen, ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilin 31.01.2013 tarihli karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Boşanma veya ayrılık davası açılınca alınabilecek tedbirler Türk Medeni Kanunu'nun 1 İhalenin feshi talebinin reddine ilişkin kararlar kesinleşmeden icra takibine konu yapılamaz. Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup Davadan feragat nedir?- Davanın geri alınması nedir? Davayı takipsiz bırakmak ya da davanın müracaata bırakılması nedir? Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda.....Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?