Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7672 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 26334 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, davalılardan işverenlere ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.K A R A RDava, davacının 12/01/1990-02/01/1995 tarihleri arasında davalı işverenlere ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 07/01/1993 olarak tespiti ile davalı işyerinde 02/01/1995 tarihine kadar sigortalı olarak çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.Çalışma olgusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 01/02/1990 varide tarihli işe giriş bildirgesi ile davacının 12/01/1990 tarihinde 44562 sicil numaralı işyerinde çalışmaya başladığının Kuruma bildirildiği, işveren imzası kısmında Çıraklık Eğitim Merkezi yazdığı, 23/01/1995 varide tarihli işe giriş bildirgesi ile davacının 02/01/1995 tarihinde ... ünvanlı 1000351 sicil numaralı işyerinde çalışmaya başladığının Kuruma bildirildiği, 02/01/1995-21/10/1995 tarihleri arasında 200 gün ... ünvanlı 1000351 sicil numaralı işyerinden hizmet bildiriminin yapıldığı, dava konusu edilen dönem içinde davalı veya başka bir işyerinden hizmet bildiriminin yapılmadığı, 12/01/1990-02/01/1995 tarihleri arasındaki dönem bordrolarının işveren tarafından verilmediğnin bildirildiği, işyeri ünvanının ... olup sicil numarasının 1000351 olduğu, tanık beyanlarının alındığı, Mesleki Eğitim Merkezi Müdürlüğü tarafından davacının 12/01/1990 tarihinde çırak öğrenci olarak kaydını yaptırdığının, 09/05/1994 tarihinde İŞMAK'ta (...) motor tamirciliği meslek dalındaki çıraklık süresini tamamladığının ve 1994 yılında 257 nolu kalfalık belgesini alarak ayrıldığının bildirildiği anlaşılmaktadır.506 sayılı Yasanın 3/II(B) bendine göre özel kanunda nitelikleri belirtilen çırakların, çıraklık devresi sayılan süre içerisinde malullük, yaşlılık, ölüm sigortaları hükümlerine tabi olamayacakları ve bu hükmün sonucu belirtilen sürelerin sözü edilen Yasanın 108. maddesinde de gösterilen sigortalılık başlangıcı olarak kabul edilemeyeceği hükme bağlanmıştır.Somut olayda; davacının 12/01/1990-09/05/1994 tarihleri arasında davalı ...'ye ait işyerinde çıraklık süresini tamamladığı anlaşılmış olup Çıraklık Eğitim Merkezine kayıtlı olduğu sürelere ilişkin çalışmaları hizmet akitli çalışmalar olarak kabul edilemeyeceğinden 07/01/1993-09/05/1994 tarihleri arasında geçen süre yönünden hizmetinin tespitine karar verilmesi doğru değildir. Ayrıca davacının 02/01/1995 tarihinden sonraki çalışmalarının ... ünvanlı 1000351 sicil numaralı işyerinde geçtiği ve işyeri ile ilgili belgelerde davalı Tevfik Kutlu ile ilgili bil bilgi ve belgeye rastlanmadığı anlaşıldığından adı geçen davalının işveren olup olmadığı araştırılmadan sonuca gidilmesi de hatalı olmuştur.Yapılacak iş, davacının 12/01/1990-09/05/1994 tarihleri arasında çırak olduğunu göz önünde bulundurarak 09/05/1994 tarihinden önceki dönem yönünden davacının hizmetinin tespitine yönelik talebinin reddine karar vermek, ayrıca davalı Tevfik Kutlu'nun işveren sıfatının olup olmadığını, davalı işyerinde ortaklığının bulunup bulunmadığını araştırmak, işveren sıfatının olmadığının anlaşılması halinde bu davalı yönünden husumet yönünden davanın reddine karar vermek, gerçek işverenin kim olduğunun tespit edilmesinden sonra da 09/05/1994 tarihinden sonraki dönem yönünden toplanan delillerin sonucuna göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.