Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7541 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 6154 - Esas Yıl 2007
MAHKEMESİ: Ankara 15. İş MahkemesiTARİHİ: 21/02/2007NUMARASI: 841-42 Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 01.04.1987 olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün, davacı ile davalı kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine2- Dava, davacının 1.4.1987 tarihinde davalıya ait işyerlerinde hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.Öncelikle mahkemece, 2.2.2005 tarihli Kurum yazısına göre davalıya ait işyerinin 15.4.1996 tarihinde yasa kapsamına alındığı sonucuna ulaşılmıştır. Oysa gönderilen 2.2.2005 tarihli yazıda yasa kapsamında olduğu bildirilen işyeri davalı işyerinden farklı bir işyeri olduğu, işyeri numarası ve adresinin farklı olduğu görülmektedir. Kaldı ki davacının 1987/3 döneminden itibaren davalı işyerinden SSK’na hizmet bildirimleri olduğu hizmet cetvelinde anlaşılmakla bu durumda davalı işyerinin yasa kapsamı dışında olmasının mümkün olduğu da düşünülemez . Öte yandan bozma ilamından sonra ibraz edilen vergi kayıtlarında komşu işyerleri sahipleri olduğu anlaşılan tanıklar M. A. ve M.A.’ın davacının çalışmasını doğruladıklarından istemin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 3.5.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.