Mahkemesi : Bolu İş MahkemesiTarih : 19.12.2005No : 12-187Davacı iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davacı ile davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 1-Dava, iş kazası sonucu beden gücü kaybına uğrayan davacının maddi ve manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Zararlandırıcı olaya maruz kalan işçi, olay günü, işyerinde çalışırken iş kazası sonucu %10 oranında meslekte kazanma gücünü yitirmiştir.Yargılama sırasında alınan 11.11.2003 tarihli kusur raporunda, %20 oranında davalı işverenin, %80 oranında davacı işçinin kusurlu olduğu belirtilmesine rağmen, hükme esas alınan 21.09.2004 tarihli kusur raporunda ise, davalı işverenin %100 kusurlu olduğu belirtilmiş, mahkemece, iki kusur raporu arasındaki açık çelişki giderilmeden karar verilmiştir.Mahkemece yapılacak iş, yukarıda belirtilen iki kusur raporu arasındaki çelişkiyi gidermek için işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman bilirkişilere konuyu yeniden İş Kanunu’nun 77. maddesi ve işyerinin niteliğine göre işyerinde uygulanması gereken İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün ilgili maddeleri çerçevesinde inceletmek, alınan raporu, dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirmek suretiyle sonuca gitmektir. 2- Öte yandan, bu tür tazminat davalarında olay tarihinden itibaren yasal faize hükmetmek gerekirken ve davacı da dava dilekçesinin içeriğinde olay tarihinden itibaren faize hükmedilmesini istemiş olmasına rağmen, faiz talep edilmediği gerekçesiyle faize hükmedilmemesi de kabul şekli bakımından isabetsiz olmuştur. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 06.07.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.