Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7533 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 8296 - Esas Yıl 2006





Mahkemesi : Yalova İş MahkemesiTarih : 04.04.2006No : 87-80Davacı, Bağ-Kur kaydının silinmesi ile SSK. sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, davacının 1.10.1988-7.2.2003 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalılık kaydının silinmesi ile bu tarihler arasında SSK’na tabi isteğe bağlı sigortalı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece istemin kabulü ile davacının tarım Bağ-Kur sigortalılığının iptaline karar verilmiştir. Davacının 1.11.1988 tarihinden itibaren isteğe bağlı SSK ‘na tabi sigortalısı olduğu dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Bu nedenle davanın SSK’nun hak alanını da ilgilendirdiği açıktır. O halde SSK’nunda davaya dahil edilerek göstereceği tüm kanıtlar toplanıp değerlendirilmesi gerekir. Öte yandan 22.2.2006 tarih 5458 sayılı Yasanın 13 maddesiyle değiştirilen 1479 sayılı Yasa'nın Ek 19. maddesine göre “ Bu Kanun ve 2926 sayılı Kanuna göre kayıt ve tescili yapıldığı halde, beş yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunan sigortalıların bu sürelere ilişkin prim borçlarının Kurumca yapılacak bildirimde belirtilen süre içerisinde ödenmemesi halinde daha önce prim ödemesi bulunan sigortalının ödediği primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle, prim ödemesi bulunmayan sigortalının ise tescil tarihi itibariyle sigortalılığı durdurulur. Prim borcunun ait olduğu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek, Kurum alacakları arasında yer verilmez. Ancak, sigortalı veya hak sahipleri daha sonra sigortalının en son bulunduğu basamağın başvuru tarihindeki değeri üzerinden hesaplanacak borç tutarlarını tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödedikleri takdirde bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Bu madde kapsamına giren sigortalılar hakkında zamanaşımının kesilmesi ve zamanaşımının işlememesi ile ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6), (8) ve (10) numaralı bentleri hariç diğer hükümleri ile aynı Kanunun 104 üncü maddesi hükümleri uygulanır” şeklinde bir düzenleme yapılmıştır. Mahkemece yapılacak iş SSK. Başkanlığını yöntemince davaya dahil etmek getirilen bu yeni düzenleme de dikkate alınarak bir sonuca gitmektir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 3.5.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.