MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; bozmaya uyarak ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen 20.000,00-TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi ve de duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 08/04/2015 Çarşamba günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı vekili Avukat ... geldi. Karşı taraf adına gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü, ve aşağıdaki karar tespit edildi.K A R A RHakimin son oturumda tutanağa yazdırıp tefhim ettiği karar, esas karar olup, sonradan yazılan gerekçeli kararın bu karara aykırı olmaması gerekir. Oysa zaptın 19.11.2013 günlü oturumda tefhim edilen ve uyap ortamında elektronik imzalı kısa kararda davacı yararına “2.000,00-TL” manevi tazminata karar verildiği halde gerekçeli kararda “20.000,00-TL” manevi tazminata karar verildiği, giderek kısa karar ile gerekçeli kararın aykırı olduğu zaptın ve Kararın incelenmesinden açıkça anlaşılmaktadır. Her ne kadar gerekçeli kararın gerekçesinde manevi tazminatın 12.000,00-TL olduğundan söz edilmekte ise de yargılama harç ve giderleri ile Avukatlık ücretinin takdirinin 12.000,-TL’na göre değil 20.000,00_TL’na göre yapıldığının belli bulunmasına göre bunun bir yazım hatası olarak değerlendirilmesi de mümkün değildir. Öte yandan konuyla ilgili 10.4.1992 günü ve 991/7 Esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu aykırılığın giderilmesi suretiyle gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gereği açıktır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazların kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre davalının sair temyiz itirazlarının ilerde incelenmesine, davalı yararına takdir edilen 1.100.00-TL duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.