Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7434 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 7779 - Esas Yıl 2006





Mahkemesi : Eskişehir İş MahkemesiTarih : 20.04.2006No : 374-354 Davacı, davalı kurumun 24.03.2005 tarihli "yersiz alınan aylıkların iadesi ile ilgili karar" işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, eşinden dolayı ölüm aylığı alan davacıya oğlunun ölümü nedeniyle Bağ-Kur sigortalısı olan oğlu üzerinden de ölüm aylığı bağlanmasının mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.Davacıya 19.12.1989 tarihinde vefat eden Bağ-Kur sigortalısı oğlu Ö.A.’dan dolayı 01.01.1990 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmıştır. Davacının Bağ-Kur sigortalısı olan eşi S. A., 30.04.1997 tarihinde vefat etmiş ve davacıya eşinden dolayı 01.05.1997 tarihinden itibaren ikinci ölüm aylığı bağlanmıştır. Davacının Kurum’dan mükerrer ölüm aylığı aldığı Mart 2005 tarihinde tespit edilerek, davacının oğlu üzerinden aldığı ölüm aylığı 01.05.1997 tarihi itibariyle iptal edilmiş ve Kurum’un 24.03.2005 tarihli ve 82607-27399 sayılı yazısı ile yersiz aldığı tespit edilen 8.267,81.-YTL aylık ve 6.697,00.-YTL yasal faizi ile birlikte toplam 14.946,81.-YTL davacıdan istenmiştir. Davacı temyize konu dava ile Kurum’un bu işleminin iptalini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 1479 sayılı Yasa’nın ana ve babaya tahsis yapılmasını içeren 45. maddesinin 4956 sayılı Yasa’nın 23. maddesi ile değişikliğinden önceki (d) bendi, “… geçiminin sigortalı tarafından sağlandığı belgelenen ana ve babasına …” şeklinde olup, değişiklikten sonra ise, sigortalının bu yasa ile diğer sosyal güvenlik yasaları kapsamında çalışmayan, bu yasalar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan ana ve babasına aylık bağlanacağı öngörülmüştür. Bu durumda, davacı kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almadığından, 4956 sayılı Yasa’nın 23. maddesinin yürürlüğe girdiği 02.08.2003 tarihinden itibaren hem oğlundan, hem de eşinden dolayı ölüm aylığı alabilecektir. Davacıya eşinden dolayı ölüm aylığı bağlandığı 01.05.1997 tarihinden 4956 sayılı Yasa’nın 23. maddesinin yürürlüğe girdiği 02.08.2003 tarihine kadar olan dönem yönünden ise, mahkemece, davacının oğlundan dolayı aldığı ölüm aylığı ile geçimini sağlayıp sağlamadığı yeterince araştırılmadan, eşinden ölüm aylığı aldığından dolayı ölen oğlu üzerinden aldığı ölüm aylığı ile geçimini sağlamadığı kabul edilmiştir. Yapılacak iş, davacının 02.08.2003 tarihinden itibaren hem oğlundan, hem de eşinden dolayı ölüm aylığı alabileceğinin ve 02.08.2003 tarihinden itibaren ödenen aylıklar yönünden Kurum’a borcu bulunmadığının tesbitine karar vermek, 01.05.1997-02.08.2003 tarihleri arasında davacının oğlu üzerinden aldığı ölüm aylıkları yönünden ise, davacı adına kayıtlı taşınmaz bulunup bulunmadığının tapu dairesinden, araç veya traktör bulunup bulunmadığının il trafik müdürlüğünden, emlak vergisi mükellefi olup olmadığının belediye emlak dairesinden sorulmak, davacının başka çocukları olup olmadığı, varsa onların davacının geçimine katkısı olup olmadığı araştırılmak, davacının göstereceği tanıklar dinlenmek, tüm deliller bir arada değerlendirilerek, anılan dönemde (01.05.1997-02.08.2003 tarihleri arasında) davacının ölen oğlundan dolayı aldığı ölüm aylığı ile geçimini sağlayıp sağlamadığı saptanmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 03.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.