Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 737 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5170 - Esas Yıl 2015
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.K A R A RDava, davalı işyerinde 26.05.2003-10.02.2011 tarihleri arasında bölge müdürü olarak çalışan davacının 2003 yılında 1.400 Euro, 2004 yılında 2.000 Euro, 2005 yılında 1.800 Dolar, 2006 yılında 2.000 Dolar, 2007 yılında 2.400 Dolar, 2008 yılında 3.500 Dolar, 2009 yılında 4.500 Dolar, 2010 yılında 4.500 Dolar, 2011 yılında 4.500 Dolar ve en son 2011 yılında 7200 TL olacak şekilde sigorta primine esas ücretinin tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 26.05.2003-27.08.2004 tarihleri arasında ihbar edilen ...AŞ unvanlı işyerinden, 05.04.2005-10.02.2011 tarihleri arasında davalı işyerinden hizmetinin ve asgari ücretin bir miktar üzerinde olacak şekilde ücretinin bildirildiği, davacının 2006/3.ayından itibaren banka kayıtlarını, 25.04.2005 tarihinden itibaren bazı aylara ilişkin dekontları ibraz ettiği, "kıdem-ihbar tazminatı" başlıklı evrakta davacının son ücretinin 7200 TL olarak belirtildiği, davacının dosyaya sunduğu mail yazışmalarının maaş dekontlarını talep etmesine ilişkin olduğu, emsal ücret araştırması yapıldığı anlaşılmıştır.Nitelikli ve tecrübeli bir işçinin, yaptığı işin özelliğine göre asgari ücret üzerinden ücret alması, hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu durumda davalı işveren tarafından düzenlenen belgelerin aksinin kanıtlanamayacağı düşünülemez.Somut olayda, davacının yılın sadece bazı aylarında davalı işverenin bildirdiğinden daha yüksek ücretle çalıştığının tespitine karar verilmesi hayatın olağan akışına aykırı olup kabul edilemez. Yapılacak iş, mail yazışmalarında ve banka dekontlarında adı geçenlerin işe giriş bildirgelerini, hizmet cetvellerini getirtmek, davalı işyeri çalışanı olup olmadıklarını araştırmak, dosyaya sunulan yazılı belgeler konusunda beyanlarını almak, ihtilaflı dönemin tamamına ilişkin banka kayıtlarını getirtmek, banka kayıtları ile dosyadaki tüm yazılı evrakları göz önünde bulundurarak konusunda uzman bir bilirkişi marifeti ile davacının yazılı kayıt bulunmayan aylar için de geçerli olacak şekilde ortalama ücretini belirleyerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ... davalılardan ....'ne iadesine 01.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.