MAHKEMESİ :Asliye Hukuk( İŞ) MahkemesiDavacı, geçirmiş olduğu olayın iş kazası olduğunun ve buna bağlı olarak maluliyetinin tespiti ile manevi tzaminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Halide Yıldız Kaya tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.K A R A R1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve kanuni gerektirici sebeplere göre davalılar ... Başkanlığı ile ... Kereste Fab.Ltd.Şti. vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,2-Dava, 26.10.1996 tarihli iş kazasında yaralanan davacının maluliyet oranının tespiti ile bu maluliyeti nedeniyle 30.000,00TL manevi tazminatın tahsili istemlerine ilişkindir.Mahkemece, davacının 26.10.1996 tarihindeki iş kazası nedeniyle %14.30 oranında maluliyetinin bulunduğunun ve 26.01.1997 tarihi itibariyle maluliyet aylığına hak kazandığının tespitine, ayrıca 10.000,00TL manevinin davalı şirketten alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.Dosya kapsamından 26.10.1996 tarihli zararlandırıcı olayın iş kazası olduğu, bu kaza nedeniyle davacı sigortalının maluliyet oranının Kurumca %14,30 olarak tespit edilip bu oran üzerinden kendisine iş kazası sigorta kolundan sürekli işgöremezlik geliri bağlandığı, anılan iş kazasında tüm kusurun davalı işverende bulunduğu anlaşılmaktadır.818 sayılı Borçlar Kanununun 47 .maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile sigortalı yakınlarına verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez ve yine 22.06.1966 gün 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de açıklandığı üzere zarar görenin müterafik kusurunun varlığı halinde bu durumun manevi tazminatın takdirinde göz önünde bulundurulması gerekir.Bunun yanında davacının dava dilekçesinde talep ettiği bir hususun yargılama sırasında davalı yanca karşılanması halinde bu talep bakımından davanın konusuz kalacağı açık olup böylesi bir durumda mahkemece yapılması gereken iş talep konusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermektir.Bu açıklamalar sonrasında somut olayda, ilgililerin kusur dağılımları, tarafların sosyal ekonomik halleri ve özellikle olay tarihi ile davacı kazalının sürekli işgöremezlik oranı gözetildiğinde lehine kararlaştırılan 10.000,00TL tutarındaki manevi tazminat çok fazladır. Ayrıca davalı ... Başkanlığınca zaten davacının %14,30 oranında maluliyetinin kabul edilmiş ve bu maluliyet oranına göre kendisine iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanmış olunmasına göre Mahkemece davacının bu husustaki talepleri bakımından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de hatalı olmuştur.O halde, ... Başkanlığı ile ... Kereste Fab.Ltd.Şti. vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... Kereste Fabrikaları LTd. Şti.'ne iadesine 06.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.