MAHKEMESİ: Tekirdağ 1. Asliye Hukuk (İş)MahkemesiTARİHİ: 06/07/2006NUMARASI: 185-142Davacı, isteğe bağlı sigortalılığının geçerli olduğunun ve 1.7.2001 tarihinden itibaren aylık bağlanması gerektiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, 01.09.1995-11.04.2001 tarihleri arasında geçen İsteğe bağlı sigortalılığının geçerli olduğunun ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbiti istemine ilişkindir.Mahkemece istem kabul edilerek davacının 01.07.2001 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tesbitine karar verilmiş ise de varılan sonuç usul ve yasaya aykırıdır,Davacı 01.01.1986 tarihinde 2925 sayılı yasa kapsamında tarım sigortalı olarak tescil edilmiş ve 31.12.1994 tarihine kadar düzenli olarak primlerini ödemiş, 01.09.1995 tarihinden itibaren de 506 sayılı yasa kapsamında isteğe bağlı sigortalı olarak prim ödemeye başlayarak 21.12.2001 tarihine karar primlerini kuruma ödemiştir. 25.06.2001 tarihinde kuruma yaşlılık aylığı bağlanması talebi ile müracaat ettiğinde, kurumun isteğe bağlı sigortalı olarak yaptığı prim ödemelerini geçersiz kabul etmesi üzerine emeklik hakkının tesbiti talebi ile açmış olduğu dava sonucunda; Tekirdağ Asliye Hukuk (İş) mahkemesi’nin 21.06.2002 tarih, 2001/236 E 2002/82 K sayılı kararı ile “Davacının 506 sayılı yasanın 85 maddesi uyarınca isteğe bağlı sigortalı olabilmesi için 506 sayılı yasa kapsamında çalışmasının bulunması gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir. Davacının 2003 yılında Tekirdağ Asliye Hukuk (İş) Mahkemesine açtığı dava ile 01.09.1995 tarihinden sonra ödediği isteğe bağlı SSK primlerinin geçerli olduğunun tesbiti talebine ilişkin dava sonucunda mahkemenin 24.10.2003 tarih 2003/17 E 2003/146 K sayılı kararı ile davacının 506 sayılı yasa kapsamında çalışması bulunmadığı için aynı yasanın 85 maddesi uyarınca davanın REDDİNE karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir.Davacı kesinleşen bu karardan sonra bu defa Tekirdağ Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinde 2006/185 Esas sayılı dosyasında dava açarak yeniden 4842 sayılı yasanın 33 maddesi ile 506 sayılı yasanın 85 maddesindeki değişiklikle isteğe bağlı sigortalılık için 506 sayılı yasaya tabi çalışmanın bulunması şartının kaldırıldığını ileri sürerek 01.09.1995-11.04.2001 tarihleri arasında geçen isteğe bağlı sigortalılığının geçerli olduğunun tesbiti ile emekliliğe hak kazandığının tespitini istemiş, mahkemece hükümde belirtildiği şekilde istemin kabulüne karar verilmiştir.Oysa, 4812 sayılı yasanın 33 maddesi ile değişik 506 sayılı yasanın 85/A-a bendi ile isteğe bağlı sigortalılığın devam edebilmesi için “En az 1080 gün malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim ödemiş olmak” şartı getirmiştir. Ayrıca uyuşmazlık konusunda daha önce verilmiş ve kesinleşmiş bir mahkeme kararı vardır. Dava konusu uyuşmazlığın daha önce bir kesin hükümle çözümlenmiş olması olumsuz dava koşuludur. Maddi anlamda kesin hükümden söz edebilmek için HUMK.’nun 237. maddesi uyarınca birinci ve ikinci davanın konusunun dava sebebinin (vakıalar) ve taraflarının aynı olması gerekir.Tekirdağ Asliye Hukuk (İş) mahkemesinin 2001/236 ve 2003/17 Esas sayılı dosyaları kapsamında, aynı davacı tarafından aynı davalı Sosyal Sigortalar Kurumu aleyhine, aynı maddi vakıalara dayanarak ve aynı isteklerle daha önce açılan davanın reddine ilişkin kararlar kesinleşmiştir. Eldeki davanın tarafları, konusu ve maddi vakıaları önceki davalar ile aynı olup, kesin hükmün oluştuğu ortadadır.Dava sebebinden maksadın, davacının dayandığı maddi vakıalar olduğu yolunda bilimsel görüşler ve yargısal kararlar söz birliği içindedir. Yeni bir niza söz konusu olmayıp, red ile sonuçlanan 506 sayılı yasanın 85 maddesine dayalı ilk dava ile bu davanın vakıaları, diğer bir deyişle sebepleri aynıdır. Davacı her üç davada da isteğe bağlı sigortalılığının geçerli olmasını istemektedir. kesin hükme karşı açılan ve tarafları, dava konusu, dava sebebi, dayanakları aynı olan ikinci davanın dinlenebilmesine olanak yoktur. Ancak Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı Sigorta İşleri Genel Müdürlüğü Tahsisler daire başkanlığı tarafından yayımlanan 08.11.2005 tarih ve B.13.1.SSK.0.07.00.00-IX-34/864985 sayılı genelge ile davacının kuruma müracaat ederek isteğe bağlı sigortalılığının geçerli saydırılması hakkının da bulunduğu görülmektedir.Bu nedenlerle mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.