Mahkemesi : Bolu İş MahkemesiTarih : 26.12.2005No : 206-209 Davacı Kurum tarafından tahakkuk ettirilen prim borcunun iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Davacı, davalı kurum tarafından davacı aleyhine tahakkuk ettirilen 1997/1998 yıllarna ait prim borçlarının zamanaşımına uğradığını bu nedenle kurum işleminin iptalini istemiştir.İstem, mahkemece zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmişse de, bu sonuç usul ve yasaya uygun görülmemiştir.Uyuşmazlığın, yasal dayanağı olan 506 sayılı Yasa’nın 80. maddesinde kurum alacaklarının tahsili yönünden 6183 sayılı Yasa kurallarının uygulanacağı belirtilmiştir. Anılan yasa maddesinin 5. fıkrasında 29.07.2003 tarih ve 4958 sayılı Kanunla yapılan değişiklikte, kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 21.07.1953 tarih ve 6183 sayılı Kanunun gecikme zammına ilişkin 51.maddesinin dışındaki hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüştü. Çünkü aynı kanunla 506 sayılı Kanunun 80. maddesinin beşinci fıkrasında yapılan aynı değişiklikle gecikme zammının usul ve esasları özel olarak düzenlenmişti. Bu nedenle, kurumun alacaklarının tahsilinde 21.07.1953 tarih ve 6183 sayılı Kanunun 51. maddesi hariç diğer maddeleri uygulanmaktaydı. Bunun sonucu olarak, kurum alacaklarının tahsil zamanaşımı konusunda(daha önce istisna tutulmadığı için) 21.07.1953 tarih ve 6183 sayılı Kanunun 102. maddesi uygulanmaktaydı. Anılan hüküm, “Tahsil Zamanaşımı” başlığı altında “Amme alacağı vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar...” biçiminde düzenlenmiştir. Dolayısıyla, 506 sayılı Kanunun 80. maddesinde 5198 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önce Kurumun süresinde ödenmeyen prim ve diğer alacakları 6183 sayılı Kanunun 102. maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına uğramaktaydı.5198 sayılı Kanun 11 maddesiyle, 506 sayılı Kanunun 80. maddesinde yapılan değişiklik sonucu Kurumun süresinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanunun 102. maddesinin de uygulanmayacağı öngörülmüştür. Bu durumda; Kurumun sigorta primlerinden doğan alacakları eskiden olduğu gibi genel hükümler uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresine tâbi olacaktır.(B.K. md.125)Somut olayda, K.A. M.Nak. İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti. ye ait iş yerinin 1997 yılı ağustos-eylül-aralık ayları ile 1998 yılı nisan ve kasım aylarına ait aylık sigorta pirim bildirgelerinden dolayı prim tahakkuk ettirilmiş olduğu, bu nedenle 5198 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 06.07.2004 tarihinden önceki döneme ait kurum alacakları için 6183 sayılı Kanunun 102 maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekir. Ne varki, Davacı şirket temsilcisi dava dilekçesinde, beş yıllık zamanaşımından, bahsettikten sonra asıl ana parayı ödemek istediğini açıkça belirtmiştir. Bu durumda mahkemenin ana para ile ilgili talebin reddine karar verilmesi sonuç itibariyle doğru olmuş ise de, davacının bu kabulü alacağın ferilerini kapsamıyacağından gecikme zammı ile ilgili talebin yukarda bahsedilen zaman aşımı nedeni ille kabulü gerekirdi. Davacı vekilinin daha sonra verdiği dilekçe ile borcun aslını kabul etmediklerine ilişkin beyanda; davacının dava dilekçesindeki beyanı karşısında kabule değer görülemez. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 03.07.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.