MAHKEMESİ: Muğla 1. Asliye Hukuk (İş)MahkemesiTARİHİ: 27/12/2006NUMARASI: 500-736Davacı, S.S.K.'lı hizmetleri dışında ilk kesinti tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlerle davalı kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının, bağ-kur prim kesintisini takip eden aybaşından itibaren SSK’na tabi sigortalı olduğu süreler dışında 2926 sayılı Yasaya tabi tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece davacının 01.06.1998-14.10.1998,01.11.1998-30.11.1998,01.03.1999-03.08.1999, 01.01.2000-28.07.2000,01.10.2000-10.10.2000, 11.12.2000 - 05.01.2001, 21.02.2001 - 13.03.2001, 21.04.2001 -09.05.2001,11.07.2001-31.07.2001,11.08.2001- 30.09.2001, 11.10.2001 - 0611.2001, 12.11.2001-28.02.2002, 01.01.2004-06.01.2004,13.12.2004-21.04.2005,13.06.2005-08.07.2005,02.10.2005- 31.01.2006 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmiştir. Tarım Bağ-Kur sigortası kapsamında kesintisiz tarımsal faaliyetin bulunduğunun anlaşıldığı hallerde, 506 sayılı Yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmalarının 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı tümden sona erdirmeyeceği, 2926 sayılı Yasa’nın 36. ve 10. maddesindeki şartlarında gerçekleşmesi halinde 506 sayılı Yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmalar dışında kalan süreler bakımından tarım Bağ-kur sigortalısı olunduğunun kabulünün gerekeceği, 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmaların uzun süreli olduğu hallerde ise, tarımsal faaliyetin kesintiye uğradığının ve SSK’lı çalışmanın sona ermesinden sonra, 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığın yeniden başlatılabilmesi için, doğrudan prim yatırılması veya aynı yasanın 36. maddesine göre ürün bedelinden tevkifat yapılması yoluyla yeniden kayıt ve tescil yolundaki iradenin ortaya konulması gerektiği Dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir. Yapılan incelemede davacının 1998 yılı 3.dönemde 26 gün, 1999 yılı 1.dönemde 11 gün, 2.dönemde 20 gün, 3.dönemde 75 gün, 2000 yılı 2.dönemde 18 gün, 3.dönemde 45 gün, 2001 yılı 1.dönemde 83 gün, 2.dönemde 71 gün, 3.dönemde 15 gün, 2002 yılı 2.dönemde 30 gün, 3.dönemde 120 gün, 2003 yılında 360 gün, 2004 yılında 263 gün, 2005 yılında 61 gün, 2006 yılında 10 gün 506 sayılı Yasa'ya tabi sigortalılığının bulunduğu; ayrıca 01.3.2002-31.12.2003 tarihleri arasındaki çalışmanın uzun süreli blok çalışma niteliğinde olduğu, Ziraat Odası kaydının 1990 yılından itibaren devam ettiği, Tarım Kredi Kooperatifi kaydının olmadığı, üzerine kayıtlı zirai arazisinin bulunduğu, 1998, 1999, 2000, 2001, 2002, 2003 yıllarına ait prim kesintilerinin olduğu; ancak 2004, 2005, 2006, yıllarına ait prim kesintilerinin olmadığı görülmektedir. Mahkemece 01.06.1998-14.10.1998, 01.11.1998- 30.11.1998, 01.03.1999- 03.08.1999, 01.01.2000 -28.07.2000, 01.10.2000-10.10.2000, 11.12.2000-05.01.2001, 21.02.2001-13.03.2001, 21.04.2001-09.05.2001, 11.07.2001-31.07.2001,11.08.2001-30.09.2001,11.10.2001-0611.2001,12.11.2001- 28.02.2002 tarihleri arasındaki dönem yönünden verilen tespit kararı yerinde ise de; davacının 01.03.2002-31.12.2003 tarihleri arasındaki blok çalışmasının sona erdiği 31.12.2003 tarihinden sonra prim kesintisi veya ödemesi bulunmadığı halde 01.01.2004-06.01.2004, 13.12.2004-21.04.2005, 13.06.2005-08.07.2005, 02.10.2005-31.01.2006 tarihleri arasındaki dönemi kapsar şekilde tespit kararı verilmiş olması isabetsiz olmuştur.Yapılacak iş; davacıya ihtilaf konusu olan 2004, 2005, 2006 yıllarında ürün satışı yaptığı kişi,kurum ve kuruluşları açıklattırmak bu kişi,kurum ve kuruluşlardan ürün bedelinden prim kesintisi yapılıp yapılmadığını sormak,yapılmış ise belgelerini getirtmek ve çıkacak sonuca göre karar vermektir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.