Mahkemesi : Muğla 1. Asliye Hukuk ( İş) MahkemesiTarih : 29.12.2006No : 544-777Davacı, 01.11.1989-31.12.2002 tarihleri arası SSK.'lı hizmetleri dışında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile 5458 sayılı Yasa'dan yararlandırılmasına karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Bağ-Kur’un aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Dava, davacının 01.11.1989-31.12.2002 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa'ya tabi sigortalı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan p. E. İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Ş. Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 01.11.1988 tarihinde Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kayıt ve tescil edildiği, ancak 14.03.1988-31.10.1989 tarihleri arasında SSK sigortalılığının bulunduğunun anlaşılması üzerine davalı Kurumca sigortalılığının iptal edildiği, kooperatif ortağı olmadığı, zirai arazisinin bulunduğu, 01.01.1997 tarihinden beri ziraat odasına kayıtlı olduğu, dosya içinde ürün bedelinden prim kesintisi yapıldığına ilişkin belgenin bulunmadığı görülmektedir. Sosyal Güvenlik Mevzuatımıza göre çifte sigortalılık mümkün olmayıp önceden başlayan sigortalılık 506 sayılı Yasa'ya tabi sigortalılık olduğundan davalı Kurumca sigortalılığın başlangıçtan itibaren iptaline ilişkin işlem doğrudur.Yapılacak iş; istem konusu dönemde davacıya varsa ürün satışı yaptığı kişi veya kuruluşları açıklattırmak, bu kişi veya kuruluşlardan ürün bedelinde prim kesintisi yapılıp yapılmadığını sormak, yapılmış ise belgelerini getirtmek ve çıkacak sonuca göre hüküm kurmaktır. Mahkemece, davacının; prim kesintisinin bulunmadığı ve tarımsal faaliyetinin kanıtlanamadığı 01.11.1989-31.12.2002 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasanın 10. maddesinde belirtilen kayıtlar bulunmadığı ve tarımsal faaliyet bu madde kapsamında kanıtlanamadığı halde bu yılların soyut muhtar beyanı ve zabıta araştırmasına dayalı olarak kabul edilmesi isabetsiz olmuştur.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.