Mahkemesi : Karaman İş MahkemesiTarih : 20.12.2005No : 80-81Davacı oğlunun malül olduğunun ve iş gücü kaybı oranının tesbiti ile muarazanın giderilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava maluliyet halinin ve oranının tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece, Sosyal Sigortalar Kurumu Yüksek Sağlık Kurulu'na itirazda bulunulmadan dava açıldığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmesi aşağıdaki gerekçelerle doğru görülmemiştir.1479 sayılı Yasa’nın 56. maddesinde maluliyet halinin tesbitinde maddede gösterilen hastanelerin sağlık kurullarınca verilecek raporlarda belirtilen hastalık ve arızaların esas alınacağı, bu raporların kurumca teşekkül ettirilecek Sağlık Kurulunda değerlendirileceği bu değerlendirmeye ilgililerin itirazı halinde konunun Sosyal Sigortalar Kurumu Yüksek Sağlık Kurulunca karar bağlanacağı belirtilmiştir. Davacı tarafın, yasa maddesinde gösterilen sağlık kuralları raporlarının dosyada mevcut olduğu, raporlarda ileri derecedeki rahatsızlıklara ve gelişme geriliğine işaret edilerek % 90 oranında maluliyetinin bulunduğu ve sigortalının çalışarak hayatını kazanamayacağının belirtildiği, ibraz edilen raporları ve belgeleri inceleyen kurum Sağlık Kurulunun “ sigortalının 2/3 oranında işgücünü kaybetmiş durumda sayılmasını gerektiren bir bulgunun mevcut olmadığı” gerekçesiyle istemi 28.5.2004 tarihli kararı ile bu rapora itiraz üzerine tekrar inceleme yaparak 10.1.2005 tarihli yazıları ile aynı gerekçelerle reddettiği ve sonucta Yüksek Sağlık Kuruluna gidilmeksizin dava açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, Dairemizin ve Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları bu tür davaların sosyal güvenliğe yönelik olmaları, kısa sürede bitirilmesinde tarafların menfaatleri bulunduğu gözetilerek Yüksek Sağlık Kuruluna başvurulmadan dava açılması halinde sırf bu nedenle davanın reddedilemeyeceği yönünde olup ve H.U.M.K’nun 77. maddesinde belirtilen “ Hakim tahkikat ve yargılamanın mümkün olduğu derecede sürat ve intizam dairesinde yürütülmesine ve gereksiz masraflara meydan verilmemesine dikkatle yükümlüdür " İlkesi gözönünde bulundurularak mahkemece öncelikle S.S.K. Yüksek Sağlık Kurulundan rapor alınması bu rapora itiraz halinde Adli Tıp Kurumu İhtisas Kuruluna ve gerektiğinde Adli Tıp Kurumu Genel Kuruluna gitmek suretiyle uyuşmazlığı kısa sürede ve şüpheye yer vermeyecek şekilde çözümleyerek sonuca gitmek gerekmektedir. Mahkemece Yüksek Sağlık Kuruluna gidilmeden açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 3.7.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.